3
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
742
Okunma

Sere serpeydi dünden kalanlar
Kapalı kapılar ardındakiler
Gün yüzü görmeyen mabedim
Dirhem dirmem milim milim
Kahrından matem tutan hüzünler
Bir bir heceler
Sabır sabır sabır ya sabır
Korkusuzca sualsızca bekler
Ardın sıra katmer katmer
Harmanlayım harladıgın yangınını
Mayınlı tuzakların eşliğinde
Gözlerim arar durur
Kahrolası kahtıksız ac susuz kalan suretin i
Kem tuttan mihirli gözlerin
Dil otu yıyen diili dillerin
Köçekler gibi salınıp salladıgın hayasızlıgın
Elinle gözünle kasınla tef tutar ardında
Zilli köçekler misali
Bir oyana bır buyan a dön dur kendi etrafında
Ne daglar ne denizler
Bu fırtınada seni sag bırakır
Kıyıya vuran dalgalar tokat misali
Köpürür durur hayasızlıgına arsızlıgına
Göz gözü görmez bu fırtnada
Kısragını kaybeden atlı misali
Yelkenini firtınada tarumar olan kaptan mısalı
Ne derya yı deniz eyler sinendeki yangın
Nede ardında son bulur sahradaki çölün yangını
Hesapsızca kıtapsızca yaşayan yaşlı bunak
Kusursuz du
Heybetlı yalanların
Kusursuzdu
kula kulluk edişlerin
Sahi neydi beni senden ayrı tutan...
(...............)???!!!
Unuttun bu dizleri
Rıskımı veren hüdadır kula minnet etlemem
Senli olan kusursuzluğun
Taptıgın tapınagın da
Başına yıkılır birer birer
Akla kara misali aklanmaz pasın kirin
Elini bedenini abdes suyu bile paklamaz
Gusulün cuma namazlarında saf tutmaz
Ssn ki cümrün kadar yakıp tutuşturursun
Ateşin benden olsun narın kahrın ecelden olsun
Zemherinin kışında yanan tecellin
Tahtına tac eyler kusursuz günahların
Sen musallaya sarıl
Naşın hatmeyler ardındaki sevdaları
Kefenin kitli çarşafin
Kalemin satırlarını heceler
Tesbindeki tevekkülün sabreyler
Tek tek çekilen resimlerin
Gün yüzüne çıkar yaşın boyun posun
Her gün yakından seyre dalar bu gözler
Şahididir ardımda bıraktıgım enkazın
Göçebe kuşlar misali mabedin
Kanat çırpar her güzelin çıplak bedenine
Seranat tuttuğun sefilliğin
Şen şakrak oynaş gönüllerde
Sarhoş mezesi misali
Hesabını hep kahbeliğinle ödettiğin gibi
Masandaki ayyas suretin
Satlıpa cıkmıs kısrak mısali
Kaç kucakta oynasır durur köşe baslarında
Masanda meze eylerler gelmişini geçmişini
Nede olsa kusursuzdur
Gecendeki karanlık düşlerin
Kusursuzluk kursagında kan kusar
Kusturduğun kanlı kusmuğun
Mide bulandırır kusursuzca kuzgun leşin
Üzerine bır kürek toprak bulunmaz
Kusursuzca kullandığın kulları
Gün gelecek
Kusursuzca kan kusturacak kanlı celladına
Kimine göre kaç pay duşer
Kimine göre kaça bölünür
Kim bilir
Kimine göre
Kaç kuruşluk kaçışların
Kaçta kaçın da varla yok arasındasın kim bilir
Kusursuzluğun göz kamaştırır
Tıpkı parmağındaki yüzük kaşı misali
Aslanlara madara olan varlığın
Çakıl taşının altında ezilir durur kusursuz suretin..
Tıpkı sen gibi tıp kı kusursuz kışın zemheri ayazı gibi
Soguk ve karanlık
Dısarısı çeriden, içerisi dısarıdan beter
Göz göxü görmeyen kusurlar
Hedef noktasına dönen sinsileler
Kanlı bıçaklı düşler
Ardı arkası kesilmeyen ecel şerbetleri
Bir yudumda şarhoş eyler var ı yoku
Bir yuduöda nefes keser nefsi
Tıpkı sen gibi
Tıpkı kusurların gibi
Tıpkı Kusursuzluğun gibi
Tıp kı sen misali..