//
.
.
.

bu
gece,
bu gece de
her gece gibi

italik
bir hece,
akustik bir tümce
kaotik bir bilmece gibi
bende bakir değilim, değilim bakir bende elbet

,

bu
gece,
bu gece de
her gece gibi

aymaz,
uslanmaz
tüm renklerden
merdivenim yine, yeniden
gölgesinde bitemeyen endam-ı kuğuluğunun

,

bu
gece,
bu gece de
her gece gibi

sar,
bir duman,
sarıp sarmala bir figan daha
dese de pis huyum bana, derim ki ona hiç mi
günahı yok şarabın. neyse, göm bunu da hesabıma

,

bu
gece,
bu gece de
her gece gibi

tenim,
buzdan nasır.
yorganım, döşeğim tuzdan hasır
andım olsun ki, aşk’a sokulmadan, bir tutam da
olsa ona dokunmadan almam bir sabahı daha koynuma

,

bu
gece,
bu gece de
tıpkı her gece gibi

fersiz,
fenersiz
yersiz, beklentisiz de olsa
gözlerindeki tüm denizlere limanım be kadın
ve her yalnızlık gibi bende bakir değilim, değilim bakir elbet…

.
.
.
//


ilhanaşıcışubatikibinyirmibir