2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
515
Okunma

Sükût gemisinin son tayfasıdır
Ne yelkeni şişer ne de yol alır
Bedbahtlık tezinin ilk sayfasıdır
Sanmayın yazdığı yarına kalır
Engin denizleri edemez hayal
Yardımına yetmez asla iskandil
Gören duyan sanır ebediyen lal
Gecesi karanlık ışımaz kandil
Sözcük dağarcığı dolu toz ile
Vurdukça toz çıkar dizelerinden
Yine de dört mevsim işi söz ile
İnci değil kum çıkarır derinden
Bercestesi yoktur kadittir haza
Ne Fuzuli bilir ne Bâki tanır
Şair lâkin aklı ermez niyaza
Hüzün iklimine elçi atanır
Ne yol bilir ne iz aranır durur
Şiir deryasının dinmez kederi
Leyla gurbetinde saçın savurur
Yoktur kör kuruşla mazbut ederi
Yırtık kilim ona İran halısı
Cübbesi sarığı beş para etmez
Boğaz’da yok ilham için yalısı
Ahval anlatmaya nefesi yetmez
Mayın tarlasıdır her dem hurufat
Yazsa ayrı bela sussa kınanır
Şiir bu değil ki dört mevsim yap sat
İmza atsa imzasını kim tanır
Yoktur ekabirle asla arası
Tevazu makamı hiçlik payesi
İçin için işler gönül yarası
Asıl iklimine ermek gayesi...
Ankara, 4Şubat 2021 İbrahim Kilik
5.0
100% (4)