3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
426
Okunma
YÂRİM
Dulda değiştikçe delindi postum
Nedir o manidar hal yârim yârim
El âlemi boş ver, sen niye küstün
Uzaktan el etme gel yârim yârim
Bi ömüre bedel dar olan bir gün
Dar günün acısı yakıyor her gün
Bu ayrılık değil sılamdan sürgün
Bi kere demedin kal yârim yârim
Kulaklarım telsiz, gözlerim radar
Kereme sor, seven can bile adar
Bakarım ömrümün, yettiği kadar
Kalmadı tutacak dal yârim yârim
Bu asır biter de, bu yara bitmez
Kalbim yarı ister, ayaklar gitmez
Bir ömür az geldi, iki de yetmez
Bu nasıl acayip yol yârim, yârim
Şerifoğlu’m servet yazma artına
Hayat denilen şey, rüzgar fırtına
Kabir kurdum bi yamacın sırtına
Haberi yellerden, al yârim yarim
Ali Eliş
Bilgi:
Dulda; Yağmur güneş ve rüzgârın etkilemediği gizli kuytu siper
G.T. Sözlük
5.0
100% (5)