Komşular gelirdi biz de giderdik
İmeceye gidip yardım ederdik
Yemeği oturup sofrada yerdik
Şimdiki nesiller bilmez bunları


Makineler yoktu hepsi el işi
Yarına bırakmaz idik her işi
Bakkaldan yapardık alış verişi
Şimdiki nesiller bilmez bunları


Ayaklara kara lastik giyerdik
Koyun, kuzu, inek, dana güderdik
Yüce yaradana şükür ederdik
Şimdiki nesiller bilmez bunları


Öğrendik okulda sırf heceleri
Biz bize sorardık bilmeceleri
Yün yatak, yün yorgan kış geceleri
Şimdiki nesiller bilmez bunları


Sobada ısınır, kibrit çakardık
Yer ateşi, gaz lambası yakardık
Başımıza yünden bere takardık
Şimdiki nesiller biilmez bunları


Çötenlerde kuruturduk darıyı
Kara kovanda yapardık arıyı
Kışın yerdik elmalardan kuruyu
Şimdiki nesiller bilmez bunları


Bazı avlularda vardı bir kuyu
Leğende yıkanır, taşırdık suyu
Sabunla yapardık evde banyoyu
Şimdiki nesiller bilmez bunları


Erkenden yatardık yoktu ki ışık
Çatal bulunmazdı şimşirdi kaşık
Bebekken sallandık ağaçtan beşik
Şimdiki nesiller bilmez bunları.


Ferhadi çocuktu, neşe saçardık
Misafire kapımızı açardık
O yıllarda mutluluktan uçardık
Şimdiki nesiller bilmez bunları.


Ferhat GÜNAYDIN
Emekli Öğretmen / Şair - Giresun