Biraz buruk güldüm... Düğünlerimiz de yozlaştı-Beyaz gelinlikle birlikte... Öykü tatındaydı . Kaleminize sağlık

yalnız hasan efendiye mi/bütün hasan -ahmet-mehmet-hüseyin efendilere de yazık.Doğu/G.doğu evlenecek
gençlerin geleceğini ellerinden alıyor hala devam edegelen şu berdel ve başlık parasıyla.Diğer yöreler de akla abes
gelenekler-adetler eee vallahi Türkiye de evlenmek yorucu zenaat be üstad.Kalemine sağlık

kardan adam harikasın keyifle okudum harika bir şiirdi kularım seni

Kendi gerçeklerimizi anlatan.
Veren alan, pazarlıkta anlaşan
Alan varan, yaşama kırılganlıkla başlayan.

Çok güzeldi...HAzla okudum.
Tebrik eder, selamlar, saygılar sunarım.

Güzeldi şair dost şiiriniz sayesinde yörenize ait çok şeyler öğrendik, sağolun kutlarım dost bu güçlü kalemi..


UMUT ve DOSTCA

Düğün bitti, dedikodusu bitmedi...Ne oatantik bir millet olduğumuz her haliyle dört dörtlük betimlemişsiniz Celal bey; Tebrikler...

RESMETTİĞİN DÜĞÜNLERİ ÇOOK ZAMAN İÇİMİZ BURKULARAK YAŞIYORUZ.
KONVOY GÜRÜLTÜSÜ YAPILAN MASRAF TÜKETİLEN YAKIT
GELENEK ADDEDİLEREK YAPILAN YANLIŞ HARCAMALAR YANLIŞ EVLİLİKLER
VE YÜREKLERİ PARÇALAYAN MAHKEME KORİDORLARINDA ÜÇ BEŞ AYLIK EVLİLERİN DAVASI
................
GÜZEL ÇALIŞMANIZI YÜREKTEN KUTLER

BU VESİLE İLE MİRAC GECENİZİ KUTLAR HAYIRLARA VESİLE OLMASINI DİLERİM..SELAMLARIMLA

tek kelimeyle süpersiniz :)))))))))))
not; oğlum evlenirken sizin oradan geçirecem (konvoyu ama sessiz olacak söz )ne dedikodular yapılıyor diye :)))))))
sevgilerle.

ne hoş şiirdi.her yörede olduğu gibi üj bej cilerde de böyleymiş ...tebrikler kardanadam.

:)) Çok güzeldi şiir dostum okumaktan haz aldım kutlarım.
Kaleminiz daim olsun...Saygılarımla...

“Geç kalırsan menzile,
Gider Ünzile,
Kalır Tenzile.”(***)

abi sen bir harikasın ne diyim ya hala gülüyorum yemin ederim............sevgi ve saygılarımla...

Efendim, hanidir gelemiyordum sayfanıza, düğün dernek, maşaallah... Düğün dernek kurulmuş... Keyifler keka.. Şiir zaten harika... Ben yoğundum şu ara kenardan baktım konvoya..
Kutluyorum, herşey, harika..
Saygıyla...

Çok zengin bir çeşitleme...
Geçmişten- günümüze geleneksel yapımızdan kah edebi, kah arabesk yaşam
kesitleri kare kare sergileniyor... Folklorik bir seçki olmuş!
Öykü sosuna batırılmış şiir pane...! Rakıyı n'apacağız peki!
Güzel Şairim, yerimde Tekirgağ karşılaması oynuyorum, hadi katıl!
kornalar çalarken, derdimi ancak bu kadar anlatabiliyorum,
efendim, yüksek sesle lütfen, kim, duyamıyorum... bağırsana be Celalim!!!
Bir mani okuyamadım ya, İdris Ağa'dan da konuşacaktık daha, tüüh!!!
Dostçakal.
müjdat Eraslan.

Düğüne gittik geldik ama bir takı takamadık...

Düğüne doyamadık...
Şiire doyamadık...

Renkli türkçe sinemaskop...

Tebriklerim üstadıma bolca...

Hem dinledik,hem seyrettik..Bu kadar olur..Yürekten kutlarım.Selam,saygı...

eğlence, yöresel tatlar,biraz da trajikomiklik sunmuşsunuz şiirde..
kaleminize sağlık.
saygılarımla..

Güzel şiir,güzel gözlem....
Öykü tadında,insanı içine çekiyor..

Eline sağlık Celal Hocam

düğün ettik
gülümsedik
şiirle

kaleminiz daim olsun

Sevgimle

Muhteşem bir kurguydu...

Kendimizi o ortamda hissettik adeta...

kutluyorum...

Sevgi Saygı ile...

ALLAH senin iyiligini versin olurmu sevgili kardanadam...

güler yüzün gibi güzel yazmis kalemin...

harikasin...

sevgiyle

YILDIZ

-Pek ala olmuş işte

Konvoy uzaklaşınca
Yeniden koktu
Bulvardaki güller

Aklıma geldi
Eski günler

Köyümün şairi İdris Aga sağ olsaydı (**)
İki-üç dizeye sığardı sözler

“Geç kalırsan menzile,
Gider Ünzile,
Kalır Tenzile.”(***)

“bir elimde kaz
Bir elimde hindi” (****)
Gelin arabadan indi
Ne olacak şimdi

tadında ifadelenmiş bir şiir yöreye ait güzellemeler meydana gelmiş tebrikler
değerli gönül dostu
selamlarımla

Köyde güzel de şu davul-zurna, şehir yerinde hiç çekilmiyor gerçekten. Şu an iki evin önünde mahalleyi inleten çalgı seslerinin taarruzu altında olmak da pekiştiriyor düşüncemi. İki düğün sahiplerini de hiç tanımıyorum ve bu işkence geceye kadar sürecek.
Şiirde anlatımın açık ve güzeldi. Kutluyorum şair. Selamlarımla.

Bir konvoy ki;
Toz duman içinde;
Onlarca skoda, taksi, minibüs
Motosiklet

İçimdeki ses isyan bayrağı açıyor
Gürültü kirliliğine
Mahşere kadar sürecek değil ya
Sabret!

Korna, klaksiyon, düdük, davul, zurna
Bir insan kulağının dayanabileceği kadar
Şamata-gamata
Klarnet, gırna, gırnata

Bıyığı terlemiş sarhoş oğlanlar
Karşılama oynayarak pür neşe
Kesiyor yolu dokuz-sekiz
Ellerinde telli tavukla Tekirdağ rakısı
Birer şişe

Davulcu biçare vurur
Kasnağına, kasnağına davulun

"Kuduuuur!
Kuduuuur!"

Damat arabasında gelin
Mendil-havlu bulma telaşında
Biraz da para verilirse
İşkence son bulur

Damat yelekli smokinli
Sanırım otuz beşinde
Hafif kömür yanığı top sakal
Favoriler çizme gibi duruyor
Sakar bir berber kazası olmalı
Birisi kısa, biri topal

Tüller içinde bir gelin
Süzüm süzüm süzülür
Yaşlı bir kadın ağlamaklı
Çırpına çırpına dövünür

- "Ay gitti! Gitti!
- Ay gitti!"

Gelinin annesi olmalı
Bundan eminim.

-"Biliyor musun?" dedi; adamın birisi
Adamın birisine
Sigarası ağzında

Kulağımı misafir edip
Isınan sohbete
Ortamı üçlemişim

-"Oğlan aslında Ünzile’yi sevdi
-Kız çok da güzeldi
-Ama bu çocuğun teskeresini
-Bekleyemedi
-Subaya kaçtı
-Eh! Oğlan da ne yapsın
-Ünzile’nin kız kardeşi
-Tenzile’ye kucak açtı
-Bekâr kalacak değil ya"

-"Kız biraz çirkin
-Ayıptır söylemesi şaşı bakar
-Lakin fena da sayılmaz
-Çevik zeki hareketli
-Yere düşse bir avuç toprakla kalkar
-Çalışkan altın yürekli
-On parmağında on hüner
-Marifetli
-Suratı değirmi buğday benizli
-Burnu hokka gibi
-Tuh tuh maşallah
Nazar değmez inşallah"

-"Ama oğlan tarafını perişan ettiler
-Dokuz burma bilezik, bir pırlanta
-Beyaz eşya
-Üçüncü kattan kiralık daire
-Daha çok sayacağım ama
-Sigortaya yetişmem lazım
-İlacımı kestiler"

-"Kırk bin yeteleye patladı bu iş
-Vesaire vesaiere"

-"Bir de hesaplarsan düğün
-Ayakbastı parası
-Hediye mediye
-Damadın babası arkadaşımdır"

-"Vallahi azizim
-Yazık oldu Hasan Efendiye"

-"Çocuk işsiz muallâkta
-Kız fabrikada"

-"İkisi de bir hamama yakışır desene"
-"Evet, bizim bir deyim vardır buralarda"

“Lâz, lâz ile
Bâs, bâs ile
Kel Tavuk
Kel horâz ile” (*)

-Pek ala olmuş işte

Konvoy uzaklaşınca
Yeniden koktu
Bulvardaki güller

Aklıma geldi
Eski günler

Köyümün şairi İdris Aga sağ olsaydı (**)
İki-üç dizeye sığardı sözler

“Geç kalırsan menzile,
Gider Ünzile,
Kalır Tenzile.”(***)

“bir elimde kaz
Bir elimde hindi” (****)
Gelin arabadan indi
Ne olacak şimdi

HARİKAYDI ŞAİRİM.KUTLUYORUM SİZİ YÜREKTEN..

Düğünler güzelde ya sonrası, işte esas sonrasını düşünmek gerek sanırım. Arabaların arkasına yazarlar " EVLENİYORUZ, MUTLUYUZ" Aradan bir ay geçmeden parasızlık ve sıkıntılar girmeye başladığında araya işte o zaman eser kalmaz mutluluktan. Düğünden kalan borçlar, bınan bilecikler, soluk alınır kuyumcuda. on para verip alınanlar gider beş kuruşa.

Öylesine güzel ve öylesine içten bir anlatım ki, şimdiki evlilikler gelip yerleşti benliğime ve bende döküverdim içimi işte.

Kutluyorum kaleminizi ve saygılar yüreğinize

Yani, insaf böylede güzel analatılmazki.
Tebrikler.

şairim kendimi o insanların içinde hissettim, sanki düğünde bende vardım, kutlarım ustayı...saygılarımla

Farklı ve güzel bir şiir okudum. kaleminize sağlık.

dügün demek sıtresi atmak demek çok güzel anlar yaşanıyor güzel anlatım kutlarım...

Her şey iyi hoş da,bir de şu kopyala-yapıştır olmasa!...Neyse...
Ben de çok eğlenceli bulurum düğün konvoylarını ağabey...
E tabii bu Trakya'da oluyorsa daha bir renkli,gürültülü,curcunalı,tantanalı olur...
Tam bir Emir Kustirica filmi gibi...
O konvoyların peşi sıra çocuklar gibi koşturup gitmeyiz ama,içimizde bir göz,bu manzaradan yoksun kalmayı da istemez...
Çok güzel be ağabey...
Sevgim ve saygımla...

Gönlünüze sağlık Celal bey beğeniyle okudum ilhamınız bol ve her şey dilediğiniz gibi olsun,selam ve sevgiyle...

Kız biraz çirkin
-Ayıptır söylemesi şaşı bakar
-Lakin fena da sayılmaz
-Çevik zeki hareketli
-Yere düşse bir avuç toprakla kalkar
-Çalışkan altın yürekli
-On parmağında on hüner
-Marifetli
-Suratı değirmi buğday benizli
-Burnu hokka gibi
-Tuh tuh maşallah
Nazar değmez inşallah"

-"Ama oğlan tarafını perişan ettiler
-Dokuz burma bilezik, bir pırlanta
-Beyaz eşya
-Üçüncü kattan kiralık daire
-Daha çok sayacağım ama
-Sigortaya yetişmem lazım
-İlacımı kestiler"

-"Kırk bin yeteleye patladı bu iş
-Vesaire vesaiere"

-"Bir de hesaplarsan düğün
-Ayakbastı parası
-Hediye mediye
-Damadın babası arkadaşımdır"

-"Vallahi azizim
-Yazık oldu Hasan Efendiye"

-"Çocuk işsiz muallâkta
-Kız fabrikada"

-"İkisi de bir hamama yakışır desene"
-"Evet, bizim bir deyim vardır buralarda"

“Lâz, lâz ile
Bâs, bâs ile
Kel Tavuk
Kel horâz ile” (*)

-Pek ala olmuş işte

Konvoy uzaklaşınca
Yeniden koktu
Bulvardaki güller

Aklıma geldi
Eski günler

Köyümün şairi İdris Aga sağ olsaydı (**)
İki-üç dizeye sığardı sözler

“Geç kalırsan menzile,
Gider Ünzile,
Kalır Tenzile.”(***)

“bir elimde kaz
Bir elimde hindi” (****)
Gelin arabadan indi
Ne olacak şimdi

Mükemmel ötesiydi üstadım kaleminden ne güzel bir öykü ve hayattan bir kesit çıkmış yüreğine ve ellerine sağlık biraz da gülümsetti kutluyorum

Ne olacak bilemem ama şiir çok güzel olmuş hocam...Sohbet tadında...
Kutlarım..Selam ve Saygımla...

harika bir anlatım
yazan yüreğinize sağlık hocam

sevgilerimle
hilal.

Düğün



Bir konvoy ki;
Toz duman içinde;
Onlarca skoda, taksi, minibüs
Motosiklet

İçimdeki ses isyan bayrağı açıyor
Gürültü kirliliğine
Mahşere kadar sürecek değil ya
Sabret!

Korna, klaksiyon, düdük, davul, zurna
Bir insan kulağının dayanabileceği kadar
Şamata-gamata
Klarnet, gırna, gırnata

Bıyığı terlemiş sarhoş oğlanlar
Karşılama oynayarak pür neşe
Kesiyor yolu dokuz-sekiz
Ellerinde telli tavukla Tekirdağ rakısı
Birer şişe

Davulcu biçare vurur
Kasnağına, kasnağına davulun

"Kuduuuur!
Kuduuuur!"

Damat arabasında gelin
Mendil-havlu bulma telaşında
Biraz da para verilirse
İşkence son bulur

Damat yelekli smokinli
Sanırım otuz beşinde
Hafif kömür yanığı top sakal
Favoriler çizme gibi duruyor
Sakar bir berber kazası olmalı
Birisi kısa, biri topal

Tüller içinde bir gelin
Süzüm süzüm süzülür
Yaşlı bir kadın ağlamaklı
Çırpına çırpına dövünür

- "Ay gitti! Gitti!
- Ay gitti!"

Gelinin annesi olmalı
Bundan eminim.

-"Biliyor musun?" dedi; adamın birisi
Adamın birisine
Sigarası ağzında

Kulağımı misafir edip
Isınan sohbete
Ortamı üçlemişim

-"Oğlan aslında Ünzile’yi sevdi
-Kız çok da güzeldi
-Ama bu çocuğun teskeresini
-Bekleyemedi
-Subaya kaçtı
-Eh! Oğlan da ne yapsın
-Ünzile’nin kız kardeşi
-Tenzile’ye kucak açtı
-Bekâr kalacak değil ya"

-"Kız biraz çirkin
-Ayıptır söylemesi şaşı bakar
-Lakin fena da sayılmaz
-Çevik zeki hareketli
-Yere düşse bir avuç toprakla kalkar
-Çalışkan altın yürekli
-On parmağında on hüner
-Marifetli
-Suratı değirmi buğday benizli
-Burnu hokka gibi
-Tuh tuh maşallah
Nazar değmez inşallah"

-"Ama oğlan tarafını perişan ettiler
-Dokuz burma bilezik, bir pırlanta
-Beyaz eşya
-Üçüncü kattan kiralık daire
-Daha çok sayacağım ama
-Sigortaya yetişmem lazım
-İlacımı kestiler"

-"Kırk bin yeteleye patladı bu iş
-Vesaire vesaiere"

-"Bir de hesaplarsan düğün
-Ayakbastı parası
-Hediye mediye
-Damadın babası arkadaşımdır"

-"Vallahi azizim
-Yazık oldu Hasan Efendiye"

-"Çocuk işsiz muallâkta
-Kız fabrikada"

-"İkisi de bir hamama yakışır desene"
-"Evet, bizim bir deyim vardır buralarda"

“Lâz, lâz ile
Bâs, bâs ile
Kel Tavuk
Kel horâz ile” (*)

-Pek ala olmuş işte

Konvoy uzaklaşınca
Yeniden koktu
Bulvardaki güller

Aklıma geldi
Eski günler

Köyümün şairi İdris Aga sağ olsaydı (**)
İki-üç dizeye sığardı sözler

“Geç kalırsan menzile,
Gider Ünzile,
Kalır Tenzile.”(***)

“bir elimde kaz
Bir elimde hindi” (****)
Gelin arabadan indi
Ne olacak şimdi

C.Çalık

(*) Tekirdağ yöresinde söylenen bir deyimdir
Bâs uzatılarak okunur zengin anlamındadır
Horâz sözcüğünün “roz” olması gereken
Son hecesi “râz” olarak uzatılır sanırım eski şairlerin
Kafiye zorunluluğundan kaynaklanıyor. Dayler ve Bayler gibi

(**) İdriz Ağa yeni Cumhuriyet döneminde yaşamış civarda da
Tanınan köyümün şairidir ve ikinci kuşak amcamdır.
Yörede şiirleri ezbere bilinir
(***) şiire kurgu olan hikaye köyümde yaşanınca
İdriz Aga’nın düzenlediği dizeler.
(****) Yöremizdeki halk tekerlemesidir.
Son iki dizesini etik olmadığı için koyamadım şiire


___________________________________________
Muhteşem

şehirin içinde yaşayınca kafa kalmıyor düğünlerden...................

:)

:)

:)

sabaha gülümsedim

Ne güzel yazılmış dedim

birde şu gürültüye bir çare olsa ne güzel olurdu................

üstadımıza ve size mühteşem şiirinize sonsuz saygımla.....yazsın bu kalem...............

tülay bilgin tarafından 7/27/2008 11:51:19 AM zamanında düzenlenmiştir.

Kutluyorum güzel dizelerinizi ...
Yüreğinize ve kaleminize sağlık
Saygı ve selamlar efendim .

Hep ünzilemi kaç koyun edecek değilmi ama...? oh ne güzel sefası olsun...Bende o düğündeydim şair,çokda eğlendim...:))))
çokkk çokk güzel bir uslup ve aslında yine güzel mesjlar vardı sanmayınki sadece eğlendim...? bu düğün bitmez arkadaşım...
TEBRİKLER....
sevgimle...

şiiriniz ve siz her zamanki formundaydı...çok güzel bir şiir gerçekten ..kutlarım...saygımla...

Hemşehrim siz her ne kadar gürültüden yakınsanızda ben sanırım yöremin her türlü şeyine hasretlik çektiğimden midir nedir düğün deyince ne gürültüsü geldi aklıma ne de başka bir şey bir an için bende kendimi sizinle o düğündeymişim gibi hissttim... Hasretlik duyduğum bu güzellikleri şiirinizle yaşattığınız için size çok çok tşkler harika bir paylaşımdı yüreğinize kaleminize sağlık tebrikler esen kalın sevgiyle...

...


üstadım ..nasıl güzel bir anlatım bu..yani gülerken bir yandan da şarkıyı terennüm ediyorum...

pes diyorum
pes ediyorum
siz gerçekten de şiiri yaşatıyorsunuz

Hikaye bir olay.
Şiir başka bir"Olay"
Ben bile güldüm çok
ki
gülmeyen biri olarak
kolay..kolay.
....
Harikasın dost.Öylesine canlı yazmışsın ki....evin önünde geçiyorlar zanettim
Ellerine sağlık

Hayatın bir güzel yönüne öyle güzel bir ayna tutmuşunuzki
İnanın muhteşemden de öte kusursuz bir anlatım
Keyifle ve tebessümle okudum, Böyle bir düğünü adeta satırlarınızı okudukça gözlemlemiş oldum
O güzel anlatımla bizle bu hayatın bir kesitini paylaştığınız için sizi yürekten kutluyorum
muhteşem çook, leziz bir anlatım inanın
İyiki varsınız diyor
Saygı ile selamlyorum efendim
____şair 67_______
ALİ CEMAL AĞIRMAN

Çok güzeldi Celal, bir şeyleri yaşamış olmakla bunu yazabilmek sade ve olduğu gibi gerçekten de zor bir şey ve sen bunu başarıyorsun ve şiirin uzun olmasına rağmen okuyucuyu sıkmadan okutturabiliyorsun hem de bir kerede , duraksamadan .. Konuya gelince ben Tenzile'ye üzüldüm doğrusu , sevilmeden gelin olmak herhalde çok acı bir duygu olsa gerek çünkü ben annelerimden biliyorum . Babam benim annemi severmiş aslında yani öbür annem zorunlulukdan dolayı evdeymiş ve ben hep düşünmüşümdür o anacığımın duygularını ve her aklıma geldiğinde de çok üzülürüm yaşamıyor olsa bile .. Hayatın içerisinden bir şiirdi, kutluyorum arkadaşımı , sevgilerimle Celal ........

Tekirdağ'ı Yozgat'ı farketmiyor aslında , inanın sevgili şair çocukluk yıllarımdan bu güne değin getirdiniz beni, aslında anlayan herkesi. Tüm gelenekleri eğrisi ve dorusu ile izahtı bu şiiriniz bence. Demem o ki;
Tüm yörelerde bu kültür öyle ya da böyle tabiyatıyla varit. Coşan yüreğinize selam ,yazan kaleminize devam inşallah, diyorum. Sevgi ve saygımla. Cengiz...

:)

bu kadar mı güzel özetlenir bir durum...ya da olay.herneyse...

çok eğlendim,güldüm ve beğendim.size yakışır bir betimlemeydi.tabi yaşanmışlık ve hikaye de süper.

yüreğinize sağlık...

sevgiler:)

belisss tarafından 7/26/2008 2:10:18 AM zamanında düzenlenmiştir.

celal abi çok güzel olmuş...sade ,duru bir anlatım yeri geldi gülümsedim ama çokçöa hüzünlendim...Ünzile'ye uyuz oldum, Tenzile'ye içim ısınmadı...acıdım damada...
yazık oldu hasan efendiye dizesi bana orhan veli'nin kitabe-i seng-i mezar şiirini anımsattı...
yazık oldu süleyman efendiye...
ama keyifle okudum...harikasın,seni çok seviyorum

ya üstadım keşke son iki hecesinide koysaydınız okurken yüzüme estetik yapmış gibiydim birde uzun olunca kasıldı yüz hatlarım.yüreğinize sağlık

Hayatın içinden şiir ben buna derim çok güzel anlatmışsınız düğün içinde olan hadiseleri ve düğünün perde arkasında cereyan eden olay .Gerçekten öyle düğünlerde konuşulur bunlar bunlara benzer şeyler .Demek ki şairinde ilgisini çeken böyle ayrıntılar ama işin püf noktası da burası .Saygılarımla...

Bir konvoy ki;
Toz duman içinde;
Onlarca skoda, taksi minibüs
Motosiklet

İçimdeki ses isyan bayrağı açıyor
Gürültü kirliliğine
Mahşere kadar sürecek değil ya
Sabret

Korna klaksiyon davul zurna
Bir insan kulağının dayanabileceği kadar
Şamata-gamata
Klarnet Gırna-gırnata

Bıyığı terlemiş sarhoş oğlanlar
Karşılama oynayarak pür neşe
Kesiyor yolu
Ellerinde telli tavuk Tekirdağ rakısı
Birer şişe

Davulcu biçare vurur
Kasnağına, kasnağına davulun

Kuduuuur!
Kuduuuur!

Damat arabasından gelin
Mendil havlu bulma telaşında
Damat biraz para verirse
İşkence son bulur

Damat yelekli smokinli
Sanırım otuz beşinde
Hafif kömür yanığı top sakal
Favoriler çizme gibi duruyor
Sakar bir berber kazası
Birisi kısa, topal

Tüller içinde bir gelin
Süzüm süzüm süzülür
Yaşlı bir kadın ağlamaklı
Çırpına çırpına dövünür

- Ay gitti! Gitti!
- Ay gitti!

Gelinin annesi olmalı
Bundan eminim.

Biliyor musun dedi adamın birisi
Adamın birisine
Sigarası ağzında

Kulağımı misafir edip
Isınan sohbete
Ortamı üçlemişim

Oğlan aslında Ünzile’yi sevdi
Kız çok da güzeldi
Ama bu çocuğun teskeresini
Bekleyemedi
Subaya kaçtı
Eh! Oğlan da ne yapsın
Ünzile’nin kız kardeşi
Tenzile’ye kucak açtı
Bekâr kalacak değil ya

Kız biraz çirkin
Ayıptır söylemesi şaşı bakar
Lakin fena da sayılmaz
Çevik zeki hareketli
Yere düşse bir avuç toprakla kalkar
Çalışkan altın yürekli
On parmağında on hüner
Marifetli
Suratı değirmi buğday benizli
Burnu hokka gibi
Tuh tuh maşallah
Nazar değmez inşallah

Ama oğlan tarafını perişan ettiler
Dokuz burma bilezik, bir pırlanta
Beyaz eşya
Üçüncü kattan kiralık daire
Daha çok sayacağım ama
Sigortaya yetişmem lazım
İlacımı kestiler

Kırk bin yeteleye patladı bu iş
Vesaire vesaiere

Bir de hesaplarsan düğün
Ayakbastı parası
Hediye mediye
Damadın babası arkadaşımdır

Vallahi azizim
Yazık oldu Hasan Efendiye

Çocuk işsiz muallâkta
Kız fabrikada

İkisi de bir hamama yakışır desene
Evet, bizim bir deyim vardır buralarda

“Lâz, lâz ile
Bâs, bâs ile
Kel Tavuk
Kel horâz ile” (*)

Pek ala olmuş işte

Konvoy uzaklaşınca
Yeniden koktu
Bulvardaki güller

Aklıma geldi
Eski günler

Köyümün şairi İdris Aga sağ olsaydı (**)
İki-üç dizeye sığardı sözler

“Geç kalırsan menzile,
Gider Ünzile,
Kalır Tenzile.”(***)

“bir elimde kaz
Bir elimde hindi” (****)
Gelin arabadan indi
Ne olacak şimdi

C.Çalık

(*) Tekirdağ yöresinde söylenen bir deyimdir
Bâs uzatılarak okunur zengin anlamındadır
Horâz sözcüğünün “roz” olması gereken
Son hecesi “râz” olarak uzatılır sanırım eski şairlerin
Kafiye zorunluluğundan kaynaklanıyor. Dayler ve Bayler gibi

(**) İdriz Ağa yeni Cumhuriyet döneminde yaşamış civarda da
Tanınan köyümün şairidir ve ikinci kuşak amcamdır.
Yörede şiirleri ezbere bilinir
(***) şiire kurgu olan hikaye köyümde yaşanınca
İdriz Aga’nın düzenlediği dizeler.
(****) Yöremizdeki halk tekerlemesidir.
Son iki dizesini etik olmadığı için koyamadım şiire

yüreğine sağlık mükemmel bir yapıt..
düğün salonunda 2 senedir çalışıyorum .. ve hala da çalışıyorum..
bir düğünü şiirle anlatacaklar deseler inanmazdım..
ve artık yaşamak lazım deyimini ortadan kaldırıyorum..
hocam harikasınız..
sygılarımla..