//
.
.
.

hiç
bir us’un,
çentiksiz hiçbir sus’un
restore edilemediği ahşap bir yalnızlığım
acılarım diplomasız, hüzünlerim kalfasız… gel ustası ol,
pusulası ol vardiyalaştıkça, omurgasızlaşan kavgalarımın, kaygılarımın

hey...
sen, sen ki,
asiliğimin en doğurgan şiir hali
seveceksen denizi, pulunu aşk belle
gitmelerin şairi olmaz dönmelerin şiiri olduğu kadar
bağışla mürekkebini yüreğinin, bağışla tenini mahşer, kefen bellediğim

nemi
alınmamış
gecenin şafağı dem tutmaz
döl tutmaz dört nala sürülemeyen bozkırların kırağı
takma, takılma göç olası kuşların alaycı çığlıklarına… ses ver
kol, kanat mısın bize, sınırsız, çerçevesiz surreal nefes misin ömrümüze

dön
gel artık
gel ki yansın,
tutuşsun gözlerimizde islenen kandiller
as artık gölgeni de güneşin gün yüzüne ve telaşımı rengine,
sabırsızlığımı siluetine, terini terime, şafağını da ecelime bağışla sevgili…

.
.
.
//

ilhanaşıcıkasımikibinyirmi