1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
736
Okunma
Yüreğimizden geçenler kaleme değdi, döküldü mısralara...
İşte yine kendimle baş başayım
Kendi hâlime mi yanayım
Yoksa sana mı, söyle canım...
Susma
Cevabı sende soruların..
Sanma ki soru soruyorum
Ben yine sana susuyorum...
Konuş
Tüm suskunluklarımın üstüne
Yine de susarsan
Olsun, her hâlin baş göz üstüne...
Kızma
Sensizliğin adını sessizlik koydum.
Sesini unuttum sandım,
Yine seni duydum...
Gelme
Git diyemem (ki) gelişine
Bir ömrü sığdırırım
Ab-ı hayat sunduğun gülüşüne...
Bak
İşte yine sana sustum
Sensizliğe düşman,
Sen’li olana dostum...
Ve sustum...
Yokluğunda, varlığına
Satır satır seni dokudum...
Nerde kalmıştık...
Seni sana anlatıyordum, susarak...
İçimden geldi,
Yine sana geliyorum, susayarak...
Susuzluk gibi değil ki bu,
Su içsem geçmez.
Yağmur olup yağsan yüreğime,
Sana susuzluğum dinmez...
Nasıl geçer bu his,
Nasıl diner sensizlik, bilmem.
Gönül dağımdan bir parça düşse
Yine de şikâyet etmem...
Görsem diyorum gözlerini,
Belki geçerdi bu hasret..
Gözlerim seni ararken,
Yüreğim diyor ki, sabret...
Sabır..
İlacı olur mu sensizliğimin,
Biz’den Sen çıkarsan
Neyi kalır ki benliğimin...
Ben diyarı değil (ki),
Biz’den geçeyim..
Tüm zamirler toplansa
Ben yine Sen’i seçerim...
Gel artık,
Özneler gizli kalmasın..
Adını yanaştır adıma,
Virgüller dahi ayırmasın...
5.0
100% (7)