✔️ PARAM KADAR OLSAYDI KEŞKE YARAM!✔️

Kabataş deniz otobüsü iskelesine kadar nasıl geldiğimi hâlâ net olarak hatırlamıyorum. Bu yüzden sorma, sorma çünkü anlatamam.

Cebimde hepi topu bir kaç yüz lira kadar tüm param!

"Param kadar olsaydı keşke yaram!"

Bursa’ya..

Bir saatten biraz daha fazla süren ve resmen işkenceyi aratmayan o bir iskeleden diğer iskeleye olan bu yolculuğumu sorma, sorma çünkü anlatamam!

İki gömlek, iki pantolon ve bir giyimlik çamaşırım vardı kıytırık bir poşetinin içinde. Nedenini sorma, sorma çünkü anlatamam!

"Cebinde kuruşu olmayanın demek ki duruşunda da meymenet olmuyor" diye kendi kendime söylenmemin yaşattığı ıstırabı sorma, sorma çünkü anlatamam.

Pansiyon odası...

"Keşke param kadar olsaydı yaram"

Çorba ile bir baş soğandan aldığım o baklava börek lezzetini sorma, sorma çünkü anlatamam!

Kapı kapı iş ararken, içimde kopan fırtınalara aldırış etmemeye ettiğim yeminlerimi sorma, sorma çünkü anlatamam!

Sıfıra düştüğüm için değil, sıfıra yakın hava sıcaklığı sebebiyle titriyordu sesim!

"Eleman aranıyor" yazısını okuduğum hemen hemen her kapıya; "o eleman benim" diyerek dayanışımı ve istisnasız her kapının saçma sapan bahaneler ile neden bir bir yüzüme kapanışını sorma, sorma çünkü anlatamam!

"Keşke param kadar olsaydı yaram!"

İş istemek için çaldığım o Kastamonulu emektar börekçinin kapısından içeri, sanki daha o6hiç girmemiş gibi yorgun bir müşteri olarak yeniden nasıl girdiğimi sorma, sorma çünkü anlatamam!

Sade böreği pudra şekeri eşliğinde yendiğimde, nasıl baklava börek lezzeti aldığımı sorma, sorma çünkü anlatamam!

"Keşke param kadar olsaydı yaram!"

Bir porsiyon börek ve yanında büyük boy bir ayran sonrasında; "Pansiyon" kelimesi nasıl bir hiper tansiyon sebebi olabiliyor sorma, sorma çünkü anlatamam!

Neyse..

İskeleye bağlı balıkçı kayıkları ile öpüşen yorgun gözlerimin; "neden olmasın ki?" derken nasıl sırılsıklam ıslandığını sorma, sorma çünkü anlatamam.

Kendi nefesiyle nasıl ısınır bir insan bilirim! Bilirim ama sorma, sorma çünkü anlatamam!

"Keşke param kadar olsaydı yaram!"

Metelik denilenin, delinen ceplerimle vedası sonrası; karın bölgemde başlayan harfiyat gürültüsüne eşdeğer o iğrenç sesleri sorma, sorma çünkü hâlâ anlatamam!

"Keşke param kadar olsaydı yaram!"

"Uzak diye bir yer var" diyen o şaire, "Suyla doymak diye bir şey var" diye kaç kez haykırdım sorma, sorma çünkü anlatamam!

Heeeyt ulan diyerek kafa tutacak olduğum an gördüğüm, siyah tayt giyinmiş sabah sporu yapan iki kadından gizlediğim günlerce süren o göz yaşartan açlığa nasıl dayandığımı sorma, sorma çünkü anlatamam!

Martılara savundukları akşamdan kalma bayat ekmeklerin; o en iri parçalarını, paçalarım sırılsıklam ıslana ıslana bembeyaz martıların ağlayışlarına aldırış etmeden nasıl çaldığımı sorma, sorma çünkü anlatamam!

Yani demem o ki;

"Keşke param kadar olsaydı yaram!"

Ramak Kaldı / (Samim İĞDE)