9
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
4989
Okunma

Zaman nasıl da geçip gitmiş
Tam altmış mevsim,
Altmış eylül sığmış ahir ömrüme
Bir o kadar da sonbaharın hüznünü
Tatmış yüreğim.
Söylenmeyen, anlatılamayan ne çok şey gizlenmiş
Düşlerimin arasına
Söküp atabilmek ne mümkün dedirten
Sararan her yaprakla birlikte titremiş içim
Onlarla aynı yerlere dökülmüş göz yaşlarım.
Bir kader çizgisi vardır alnımın yazısında
Biz birlikte eylül olmuşuz o yüzden
Eylülü bulmuşuz her iç çekişte
Her duyguya biraz hüzün katmış yüreğim.
Ben eylüllerde tattım çok şeyi
Bir eylül akşamında düştü aşkın ilk izdüşümü
Özlemeyi o günlerde öğrendim
O günlerde adım attım mesleğime
Varlığı yokluğu o güz günleri öğretti
Anladım ki aşka batmış yüreğim.
Yani demişti ya şair
‘’Eylül bir ay değil, bir aylık ayrı bir mevsimdir." (Haşmet Babaoğlu)
Meğer ne çok şey anlatmış tek bir dizeyle
Sanki beni anlatmak için söylemiş
Seni eylülde tanıyacağımı,
Seni eylüllere inat seveceğimi
Sesini bir eylül akşamında yüreğime mıh gibi kazıyacağımı
Seni eylül gecelerinde daha başka özleyeceğimi
Nasıl ve nerden bilebilir ki?
Ama bilmiş valla, bin selam olsun şaire de
Yüreğim yokluğuna eylüllerde yas tutmuş
Ama kimse diyemez yüreğime, pas tutmuş.
Eylül bu işte,
Herkese bir şeyler getiriyor,
Kimine tadımlık sevgi
Kimine umutsuz aşklar
Mirası hüzündür halden anlamazın
Bunu iyi bilirim.
Ben seni eylüllerde tanıdım
O zamanlarla, duygularla aşka kesti yüreğim
Haydi bir daha dinle beni can kulağıyla
Sana eylüllü bin bir şiir ısmarlayayım
Hiç kimse diyemesin dosteli onu
Ne de çabuk unutmuş
5.0
100% (15)