KERBELÂ

Kerbelâ çöllerinde, yetmiş iki yaren var
Aç susuz o sıcakta, ezaları deren var
Yezit’in askerleri, aman vermez gören var
Biçmeyin ekinleri, ağaçları kesmeyin
Kılıçtan geçirildik, üstümüze basmayın.

Biz ikrara bağlıydık, nefse yenik düşmedik
Yezit’in beynindeki, sele girip taşmadık
Doğruları bilirdik, yanlış yöne şaşmadık
Biçmeyin ekinleri, ağaçları kesmeyin
Kılıçtan geçirildik, üstümüze basmayın.

Resul emanetini, torununu katleden
Saltanat hırsı için, dinimize kast eden
Bu nasıl hunharlıktır, yok mu merhamet eden
Biçmeyin ekinleri, ağaçları kesmeyin
Kılıçtan geçirildik, üstümüze basmayın.

Cem içinde ağlayıp, dövünen can benimdir
Ehlibeyt için yanıp, gövünen can benimdir
Hak, hukuk, adaletle, devinen can benimdir
Biçmeyin ekinleri, ağaçları kesmeyin
Kılıçtan geçirildik, üstümüze basmayın.

Maslahatla meşveret ,hep el ele vermezse
Kayırmalar doluşup, iş ehlini görmezse
Emanete sadakat, devam edip sürmezse
Biçmeyin ekinleri, ağaçları kesmeyin
Kılıçtan geçirildik, üstümüze basmayın.

Acı ,keder ve hüznü, anlatırsak kerb olur
Zulüm, facia, bela göz yumarsak, darp olur
Hak ve adalet için, dik durmazsak harp olur
Biçmeyin ekinleri, ağaçları kesmeyin
Kılıçtan geçirildik, üstümüze basmayın.

Kerbelâ acı oruç, umudun aşuresi
Akıl ile vicdanın, aydınlık beşiresi
Acıyı bal eyleyen, gönüllerin şiresi
Biçmeyin ekinleri, ağaçları kesmeyin
Kılıçtan geçirildik, üstümüze basmayın.

KARDELEN(Ayrıkotu)
21.08.2020
Tülay Sarıcabağlı Şimşek
Dinar/Afyonkarahisar