Bir kimseyi sahip olmadığı sıfatlarla övmek, onu kibarca yermek demektir. cemil sena
Bekir Özcan
Bekir Özcan

108-Ömer Hayyam’a Cevap-13

Yorum

108-Ömer Hayyam’a Cevap-13

( 2 kişi )

2

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

942

Okunma

108-Ömer Hayyam’a Cevap-13

Hayyam’ın tevhit inancına bir eleştiri
Güzelleştiren hünerdir edebiyatı, şiiri
Yazılan şiiri görür de bilmez ise şairi
O dünyadaki tüm sadık ahmakların piri

Bekir Özcan
.................................................
25
Biz aşka tapanlarız, Müslüman değil; ()
Cılız karıncalarız, Süleyman değil;
Biz eskiler giyen benzi soluklarız:
Pazarda sırma satan bezirgan değil.

Ömer Hayyam
...........................................................

25

A’ma ve sağır olan, göz, kulak, kaş, takar mı?
Hayatta, hayatı olmayan; hiç hayat yapar mı?
İster müslüman ol, istersen katmerli mürted
Cihazları takan, hesabını soracak bir gün elbet.

Bekir Özcan
..........................................................

26

Nerdesin? Sana baş kaldırmışım işte;
Karanlık içindeyim, ışığın nerde?
Cenneti ibadetle kazanacaksam
Senin ne cömertliğin kalır bu işte?

Ömer Hayyam
.............................

26

Karanlık kafaya gözü takan Cenabı Hak,
Monte etmiş güneşi de, semaya bir bak.
Tırnağın bile bedeli olamaz, edilen ibadet
Allah’ın rahmeti ile girilir cennete ancak.

Bekir Özcan
..........................................

Cevaplar; Eyüboğlu, S. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları XVIII. Basım, İstanbul 2013 de Yayımlanan “Dörtlükler – Rubailer” kitabına göre yapılmıştır.

Bekir Özcan-Borborunbekir

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

108-ömer hayyam’a cevap-13 Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz 108-ömer hayyam’a cevap-13 şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
108-Ömer Hayyam’a Cevap-13 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
n.asım
n.asım, @n-asim
11.8.2020 21:15:03
Ömer Hayyam’ın asıl adı: Giyaseddin Ebul’l Feth Bin İbrahim El Hayyam’dır. 10 Mayıs 1048’de İran’ın Nişabur kentinde doğan Ömer Hayyam bir çadırcının oğluydu. Çadırcı anlamına gelen soyadını babasının mesleğinden almıştır. Fakat o soyisminin çok ötesinde işlere imza atmıştır. Daha yaşadığı dönemde İbn-i Sina’dan sonra Doğu’nun yetiştirdiği en büyük bilgin olarak kabul ediliyordu. Tıp, fizik, astronomi, cebir, geometri ve yüksek matematik alanlarında önemli çalışmaları olan Ömer Hayyam için zamanın bütün bilgilerini bildiği söylenirdi. O herkesten farklı olarak yaptığı çalışmaların çoğunu kaleme almadı, oysa O ismini çokça duyduğumuz teoremlerin isimsiz kahramanıdır.
En büyük eseri Cebir Risbölümünde alesi’dir. On bölümden oluşan bu kitabı dört kübik denklemleri incelemiş ve bu denklemleri sınıflandırmıştır. Matematik tarihinde ilk kez bu sınıflandırmayı yapan kişidir.
Ömer Hayyam, Sultan Melikşah tarafından Fars takvimini düzenlemesi için görevlendirilmiştir. Görevi kabul eden Hayyam “Celali Takvimi” olarak isimlendirilen güneş yılına dayalı bir takvim meydana getirmiştir. Bu takvimin hata payı her 5000 yılda 1 gün kadardır.
O cebiri, sayısal ve geometrik bilinmeyenleri belirlenmesini amaçlayan bilim olarak tanımlardı. Matematik bilgisi ve yeteneği zamanın çok ötesinde olan Ömer Hayyam denklemlerle ilgili çalışmalar yapmıştır. Nitekim, Hayyam 13 farklı 3.dereceden denklem tanımlamıştır. Denklemleri çoğunlukla geometrik metod kullanarak çözmüştür ve bu çözümler zekice seçilmiş konikler üzerine dayandırılmıştır. Bu kitabında iki koniğin arakesitini kullanarak 3.dereceden her denklem tipi için köklerin bir geometrik çizimi bulunduğunu belirtir ve bu köklerin varlık koşullarını tartışır.
Bunun yanısıra Hayyam, binom açılımını da bulmuştur. Binom teorimini ve bu açılımdaki kat sayıları bulan ilk kişi olduğu düşünülmektedir. (Pascal içgeni diye bildiğimiz aslında bir Hayyam üçgenidir).
Öğrenimini tamamlayan Ömer Hayyam’a, dönemin hakanı Melikşah devlet hülyasından bahseder ve bu büyük hayalinin gerçekleşmesi için Hayyam’dan yardım ister. Fakat Hayyam devlet işlerine karışmak istemez ve teklifi geri çevirir. 4 Aralık 1131’de doğduğu yer olan Nişabur’da fani dünyaya veda eder.

Hayyam,tasavvufta kendini aşmış,ilimde hala yurt dışında,özellikle matematik alanında,referanslardan en önemlisidir,,,
rubailerindeki anlatıları,aslında insan olmanın özü,yoksa ne dinsizdir,nede dine karşı biri,,ve terki diyar etmiş kendisi, zandır bunlar belki,,
hürmetle Hocam,,,
Yinsani
Yinsani, @yinsani2
11.8.2020 19:26:56
Hayyam ölüp gitmişse ardından konuşulmaz
Kim bilir ki cennette eyliyor belki siftah
Tanrı kime demiş ki yarattım öldürürüm
Öldürsün de göreyim kendim gibi bir bedbaht/ Y Kuşağından.

Saygılarımla üstadım.
Eksik olmayın.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL