Üstadım,

Benim de en büyük korkum, gençlerin toplu intiharlardır, an itibariyle görüyoruz, önce hayvana tecavüz sonra öldürüp parçalama.. Önce Pınar kıza tecavüz, sonra öldürüp üzerine beton dökme... Beytülmal denilen devletin bütün hazinelerine el koyma... direk sonuca giden bilgisiz bir eğitim sistemi bunlar toplu sonuçların birer sebebi... Tabi ki "google amca" , yazmadıklarım zaten her gün siz yazıyorsunuz, biz de ibretle okuyoruz.
Gözlere perde çekilmiş görmüyoruz, kalplere mühür vurulmuş merhamet ya da acıma duygusundan mahrum kalmışız, akşama kadar bağır kulaklar duymuyor... Değerli kardeşim, duyarsız bir dünya, ve bir ülke haline gelmişiz, hem de çok kısa bir sure içinde. Haklı olarak " dünyayı bırakın da ülkemiz niye bu hale geldi " diye soracaksınız... Sebep tek, yanlış yönetim, yanlış din uygulamaları, yanlış tarım politikası ve en büyük yanlış benim içinde bulunduğum Eğitim Sistemi... Yanlış ekonomi, işsizlik ve kredi borçlarını da sizler yazıyorsunuz...

Üstadım, sizlere göre biz burada biraz daha rahatız, hani Muş ili büyük şehirlere göre şöyle yaklaşık 50 yıl geriden geldiği için, bu anlatımlarımız bize tam olarak yansımamıştır. Bir nebze de olsa halen şanlı görüyorum buraları..

Yazı sözü ben size vermiştim, çok özür dilerim, inanın hiç müsait değilim, elimde hali hazırda yazdığım romanın düzenlemesini yapıyorum, ancak fırsat buldukça sizin gibi değerli üstatların yazılarını gözden geçiriyorum.

Aslında benim yazacaklarımı inanın kaç gündür siz yazdınız bile... Bana gerek kalmadı..

Şimdilik iyi geceler diliyorum...

"hocam merkezde insan var mıknatıs gibi gönüller demir gibi gönülleri çekiyor kendine olan gönüle oluyor veya zihnimize.."

Neden olmasın gerçekleri görmek ve yaşamak... Gün gelir bütün gönüller demir olur, mıknatısın çevresinde birleşir.
Saygılarımla...

Şifaci bir ruhun iletişimi... Bunu yönetecek Şaman epey tecrübeli olmalı.

Şiirdeki ki gizem bana Halaç-ı Mansur'u hatırlattı.
Derisi yüzülürken dahi "Enel hak" demişti," hak benim" söylemi dönemin alimleri dahi işin gerçek anlamına varamamışlardı.

Kalemine sağlık diyelim . adettendir.

Çünkü hızınıza yetişmem mümkün değil,

hafızanıza, keskin zekanıza ve pratik zekanıza hayranım üstadım. Herkese dostane bir hitap şekliniz vardır, mıknatıs gibi çeker insanı , sen merkezde iken.

Tasavvufi yaklaşımla 'birlik' çağrısı var aslına şiirde... başlık, 'öyle olmazsa' durumundaki talep gibi...

"En güzel anını kederlendiren benim" dizelerine kadar olan bölüm, vahdet i - vücut'a çok güçlü bir gönderme.

'Enel Hak' dediği için canından olan büyük mutasavvuf Hallac- ı Mansur'un temasına çok yakın söyleminiz.

Başlığınızı da onun akıbetini anlatmak için mi seçtiniz Ekrem Bey?

İnsani duyarlılığınız gerçekten çok üst düzeyde. Sizi anlayanlara denk gelmenizi yürekten dilerim.

Saygılarımla...

( Seslendirme, şiir algımı karıştırdı, sessiz okumayı yeğledim?.. )


Serap IRKÖRÜCÜ tarafından 7/24/2020 12:20:40 PM zamanında düzenlenmiştir.

Güzel esere alkış tutuyorum
Yazan kalemi gönülden kutluyorum
Candan selam olsun üstad.

damla denize ulaşmış

tüme varımın harika bir anlatımıydı

bilgece- kutlarım

Ekrem yoldaşım şiirin bana Enel Hak diyen HALLAC-I MANSURU hatırlattı
lakin sonlara doğru direksiyonu çok sert kırmışsın
dahası tanrı gibiyim den itibaren
yön değişmiş
suçlu aramayın, kendinize aynada bakın! der gibi bir isyan hali var
nice tebrikler saygılarımla

muslumbayram tarafından 7/24/2020 12:22:46 PM zamanında düzenlenmiştir.

:))

rabbe yakın olacak diye ahali yer ararken ve birbirini ezerken ayasofya da,
( çivisi çıktığından belki mahallede ki caminin)
ben hala insanım demenin mantığı nedir şair:)

eyvallah.

himmet aygüt tarafından 7/24/2020 11:13:47 AM zamanında düzenlenmiştir.