Alani bak, ayan beyan, üryanım
Gözlerimden, durmaz iner, giryanım
Ruhu saran, bir amansız, ceryanım
Vuslat gelsin, sen o zaman, gör beni

Ervah-ı ezel de, yapmıştık, akit
Bu günü beklemiş, etmiştim sükût
Saran kollar, murat alsın, bir vakit
Yüzüm gülsün, sen o zaman, gör beni

Duygularım, asumana, ulaşsın
Sevgiler gönlüme, dolup ta, taşsın
İki gönül, deryalar da, dolaşsın
İhya olsun, sen o zaman, gör beni

Dökmüşüm içimi, yürek bahtiyar
Seven gönül, hiç olur mu, ihtiyar
Dolaştım peşinden, ben diyar diyar
Huzur bulsun, sen o zaman, gör beni

Gözler anlatıyor, söze ne gerek
Seviyorum diyor, canan gülerek
Hızlı hızlı, nasıl çarpar, bu yürek
Aşkla dolsun, sen o zaman, gör beni

Hasretliğim bitip, hitama ersin
Allahım herkese, muradın versin
Bekliyorum diye, ulak göndersin
Haber salsın, sen o zaman gör beni

Lüzumsuz yanıyor, aşkın nârına
Canan ile, bakacağım, yarına
Merhem de yar imiş, aşk efkarına
Sazlar çalsın, sen o zaman, gör beni

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık Lüzumsuz

ETEK YAZILARI

ÜRYAN :Çıplak
GİRYAN : Göz yaşı döken, ağlayan, gözden inen damla
CERYAN : Elektrik, paralel açılan kapı penceredeki rüzgar akımı
ALANİ : Ortada
AYAN BEYAN : Açık seçik, net
ERVAH-I EZEL: Ruhların yaratıldığı zaman
AKİT: Sözleşme, bağlama
SÜKÛT : Sessiz kalmak
ASUMAN: Gök yüzü
DERYA: Büyük deniz, umman
İHYA : Çok iyi duruma getirme, geliştirme
BAHTİYAR: Mesut, mutlu, ianslı
DİYAR : Dünya, Ülke, Memleket
HİTAM: Son
ULAK: Haberci, haber veren