22
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1511
Okunma

Zamansız vurulan aşklara
Eş son dem hüznü deler
Gök mavilikleri
Fırtına kopar yüreklerde
Şimşekler ardı ardına patlar
Vaktinden önce kıyamet kopar
Masumiyet giyinmiş sevidir
İntiharların eşiğinde
Gel –gitlerle hükmün kalemini
Kırmaya meyilli
Ummanlar kadar bir sızı kaplar
Emanet duran tüm bedeni
Eğitilememiş yanılgıların
Bedelidir bıçak sırtı yaşamda
acizliğin kamburu
Zamansız vurulan aşklardır
Kör kurşuna rast gelen
Gözlerde seviyle keşkelerin
Takas infazını veren
Eksikliğin acısında dillerin
Suskun sorguları başlar
Dinletisi olmayan ücralarda
Çarpar yüzüne pişmanlık tokat gibi
Zamansız vurulmuşluğun
Kan kaybeden hırslı bakışlarında
Dökülür yapraklar
Susar aşkın şarkısı
Zamansız vurulan aşklarda
Aşka inancı tükenir mağdurların
Bozulmuş yeminin kefaretidir
Bir ömür boyu sürecek
Yaşanmışların sulietinde
Yudum yudum ölümü getirecek
Yağmur sularıyla yıkanır yürek
Buğulu camda
Sözler takılır
Gözler takılır
Gözlerden boşalan sağanaklarla
Zamansız vurulan aşk
Süzülerek ebedi mabedine
Doğduğu yere cansız taşınır.
ŞÜKRAN AY
14/07/2008