3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1007
Okunma
FESLEGEN
… ve güzelliğinde
Burnum yanağına hapis olunca,
Çözülür bağrımda,
Siyaha
Ak
Yüreğimde refah,
Rüzgarın eser püfür püfür….
Dönmüş yüzü yüzüme ufku,
İlkbaharıma göz alın yazgılıma şavkı,
Burnuma yağmuru yağacak,
Göz hapsimi kör eden aydınlık,
Bitkin gecem,
İlkbahara gözlerim,
Anladım aşkı burnuma dudaklarından,
Oldum rengârenk sen gibi
Toprağına deyince elim,
Buğulandı zamana dileklerim
Sallanıp dururken
Mis kokulu seslerin,
Burnuma yanağından,
Burnumu fesleğen fırçalarken,
Nazikçe dalından ayrıldığı zaman,
Ayrılır bir kokuluk yaşamlık fesleğen
Bahardan yetişir,
Kalbime adım atar,
Mis kokulu sal,
Nefis canlı getir,
Fesleğen yaprağı müzik oynadı,
Köylere seyahat edin,
Tarla başları ve kayalık uçurumlu
Dağ bir kare aydınlığa lav,
Bahçıvan saksıları,
Bahçe kaldırım taşları sırtında
Yolculuğa uyur
O burnumdaki aydınlığa duran oh,
Dost yürekli çarpıntı denizden
Hareketin akortları,
Dansçıları hareketlendiren,
Büyüklük içim kimdir,
Rengârenk kadınlar,
Bıçaklar gibi keskin,
Form şekiller hoşluk,
Bukleler kafalar arasına sars,
Var hep sen güzellikte ağla,
Burun direğime çağla,
Bir gövde,
Fesleğen yaprak,
Kulağın arkasına ikamet,
Genizden tabak tabak ..
Derinlik denen ses,
Ve bir bahçe milletinin
Kıyası kabul olmaz kız eti
Ve güzel kokulu ziyafet,
Mis kokulu kadın arkada,
Dili tutuk şiirimde çağlatır,
Gibi gerçekte,
Yarat,
Mis hava gibi
Lezzet,
Kolu bacağı çamurdan,
Rüzgârı dörtnala zamanla yarışa,
Ne zaman seviştiysek
Yanakları burnumda terleyen,
Çiçek rüya düşler
Mis kokular ahenge
Hapislik vagonlardan,
Şaha kalkmış tiren,
Mis güneşsin izinler burnuma
Buram buram ağırlığınla aydınlat,
Varsın ölümümü en duraklarında ağlat
(DEMYANLİ)İBRAHİM ÖZDEMİR