2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
613
Okunma
Yirmi bir Ekimde Yetmiş beş idi
Göç katarı Çeralan’dan ayrıldı
Gidenin kalanın gözü yaş idi
Ata evlat, kız oğlandan ayrıldı
Ahali toplanıp verdi bir karar
Akıbet kârmı dır bilmem ki zarar
Gözler sevdiğini her yerde arar
Son gelen de şu meydandan ayrıldı
Garip gönül halden hale büründü
Bazı meraklandı bazı yerindi
Çamlı sırttan köyüm son kez göründü
Sandım arı bir kovandan ayrıldı
Kuzey, Güney köyün iki paresi
Ortasında Çatal Ceviz deresi
Yeni yurdu bilmem şimdi neresi
Güz gününde kuş yuvadan ayrıldı.
Kara Kız pınarı kara bağlasın
Köse dede dertli dertli çağlasın
Çatal oluk yola baksın ağlasın
Kervan kalktı yolcu handan ayrıldı.
Boz belen’de yine duman tüter mi
Gügük kayasında keklik öter mi
Bunsuz,Çiçekli de sümbül biter mi
Gönül orda, beden ordan ayrıldı
Kimi fidan dikmiş mahsul dermemiş
Ev yaptırmış gönenip de durmamış
Çok sevmiş de sevdiğini sarmamış
Bülbül gülden, gül fidandan ayrıldı
Böyle imiş alnımızın yazısı
Kor düştü yüreğe dinmez sızısı
Kundakta ağlıyor öksüz kuzusu
Can canandan, canan candan ayrıldı.
İlçem Saimbeyli komşumuz Feke
Savuştuk içinden yaş döke döke
Yürek mi dayanır bu kadar yüke
Yol uzadı diz dermandan ayrıldı
Dağların ardında kaldı köyümüz,
Boynu bükük durur emmi dayımız
Dört yüz yetmiş sekiz idi sayımız
Öğle sonu yol Kozan’dan ayrıldı.
Geçtik İmamoğlu, sonra Adana
Hasretlik ağulu baldır tadana
Bir sual oturur gelip vicdana
Bu can nasıl öz yurdundan ayrıldı.
Mersin Limanına indi göçümüz
İnce ince yanar oldu içimiz
Daha köyden çıkmamışken kaçımız
Bir kararla can vatandan ayrıldı.
Sayılar sayıldı yükler denklendi
Yeşilada Gemisine yüklendi
Hasretin üstüne gurbet eklendi
Bir figanla Son limandan ayrıldı.
Gemi ağır ağır limandan kalktı
Geldi bu sahilden gitmenin vakti.
Gözler vatanına son defa baktı
Ana bu gün evladından ayrıldı.
5.0
100% (2)