Sevgilidir her zaman, sevdiğine olan yâr
Ayrılıklar araya, olur uçurumla yar
İflah olmayan aşkı, böl parçala ve de yar
Kaderin çiçek açsın, hem olsun gonca bir gül
Hiçbir zaman ağlama, her zaman sevin ve gül

Aşk hırsızı olmuşsan, gidip de seven kalp çal
Eğer değilsen hırsız, tık tık edip kapı çal
Göllenen şu sevdaya, sevgi ile maya çal
Tertemiz bu sevdaya, değmemeli yaban el
Elbette canan olur, ellerini tutan el

Bahar gelince coşar, bayır yamaç ve de kır
Çiçekli bir ağaçtan, hoş kokan bir dalı kır
Zaman nasıl geçiyor, saçlarda oluştu kır
Şarkılar söylüyor bak, aşkla dolan dudak, dil
Gel birlikte yiyelim, elmayı dilimle, dil

Ne yapmış bak sevenler, takip et izini sür
Efsane olmuş aşkın, ekmeğine yağı sür
İstemezsen geleni, kapılara sürgü sür
Şu gönül yıkanların, başını, saçını yol
Rahat olsun vicdanın, yaptığın bu doğru yol

Bak akşam Safaları, yine kokusun saldı
Su üstünde sallanan, çok da küçük bir saldı
Gönül dertli aşığı, azat etti ve saldı
Karşıdan görünüyor, yanakta ki bu hoş al
Bahçendeki çiçekten, sen de gidip murat al

Kekik nane kokuyor, Bakar mısın çamlı bel
Çalışırken tarlada, lazım olur kürek bel
Doğrulurken acıyor, Fıtıkm’oldu bende bel
Acı hatıraları, hafızadan alıp sil
Buğulanan camları, bir bez alıp hemen sil

Şu meydana hele bak, birazdan nasıl dolar
Lüzumsuz’um fırlamış, Avro ile bak dolar
Şu gönül çeşmesinden, kaç tane testi dolar
Nasıl kaybolur bilmem, yüzümdeki onca çil
Sarı sarı altınlar, parlıyorlar bak çil çil

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ