8
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1224
Okunma

Bi devrin anılarından süzülür
Billurlaşır
Not düşer yurduma
Çepçevre sarar da güneşi
Kapı açar yaşama
Fen dersimizden mi yadigâr?
Hocamın yalancısıyım
Öyle anlatırdı gari
Kor olur evrene milyarlarca yıl
O tayin eder yaşamı
Yaradanın lütfuyla
Tayın tayın ekmek olur soframızda
İliğimizi kemiğimizi ısıtandır o
Ne yeriz ne içeriz olmasa o
Hâlelerle kuşatır da tüm bir hayatı
Neyler insanoğlu yokluğunda?
Gün de gelir kor ona kor buna mı?
Peh peh peh!
Yer gök şaşmaz mı ayol buna?
Dünün ısı kaynağı
Işık menbaı
Taç yapraklarını döker de çorak her yer
Ne cânım bahçeler toz içinde
Hayâlet şehirlere mi gebesin yerküre?
Dediler ki bu biyolojik harp
Demezler mi beyim derler elbet!
“At izi it izine karıştı” nicedir
Demezler ki
At o izi gönlünden
İt şu izi de çıkar özünden!
Yaşamın imbiğinden süzülüp töz olur
Harlanıp yüreklerde köz olur
Dünya durdukça bil ki beyim!
Kimi çakaldır
Çakar alır sezdirmeden
Kimi de sırtlandır
Götürür dünyayı sırtlanır
Bazısı da var ki akbabadır
Döner durur tepe bayır
Yer arar üşüşmeye
Durma artık, düşünme beyim!
Harp vaktidir belli ki, neyleyim
Tüm enstrumanlar ayarlı buna ney’leyim
Musikinin hası bu demdir beyim!
Ney lir klarnet harp koroda
Zamane harbi böyleyse ne gam
Harbi olmak zamanı gelir cihâna
Değsin artık bu ezgi tüm ruhlara...
L.T.
5.0
100% (13)