7
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
724
Okunma
İşte o an anlarsın
Gönül verdiğim yürek aniden taşlanırsa
İşte o an sevgimi karmayınca anlarsın
Gençliğin heba olur vücudun yaşlanırsa
Merhametli kollarım sarmayınca anlarsın
Musibete bürünüp dibe vurunca hayan
Tamiri zor görünen sözlere gel de dayan
Tebesümsüz bir halde yüzüne baktığım an
Gözlerim gözlerinde durmayınca anlarsın
Dile gelip konuşsa üstünden taşan sebil
Yediğin içtiklerin alnımın terinden bil
Yüreksizin yanında bil ki ruhumuz habil
Ağzına helal lokma girmeyince anlarsın
Belki de rahatlarsın gözden yaşın inince
Yanlışı kavrayamaz doğru olur gönlünce
Bir an doksan derece başım geri dönünce
Adını soyadını sormayınca anlarsın
Aklın başına gelir o yüreğin teklerken
Derinden bir ah çekip derdine dert eklerken
Başın iki avuçta sessiz sessiz beklerken
Kapının tokmağını vurmayınca anlarsın
Dünyada ektiğimi bir gün biçip giderim
Nasibimde bir bardak suyu içip giderim
Sevgiye değer verip burdan göçüp giderim
Ebet olan alemde görmeyince anlarsın
Ertuğrul -1-
Her zamanı celalli kendinden çok belalı
Havasına bakıyorum duruşundan edalı
Farzı muhal olanı göklerinden sedalı
Sende bunu kalbini kırmayınca anlarsın..
Efkar dolu yüreği neden silmez göz yaşın
Hatıraları alır da anıt yazar her taşın
İlahi bir emeldir yakan alev ateşin
Sende bunu akşama yakmayınca anlarsın
Ahmet Kara, teşekkür ederim
5.0
100% (8)