44
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1257
Okunma

magmadaki lavlardan alır
gülümsemeler rengini
bu yüzden dudaklar
kızıl, kızamık, pembe
sımsıcak ve ıslaktır
buzulları eritir kavgalar
son çağdaki soğuk algınlıkları
bundandır
önce gözlerinin ufuklarına saldım uçurtmamı
bulutları, güneşi ayı ve tüm yıldızları seyrettim
sonra; sarhoşluğumu, mutluluklarımı
sevgilerden başım dönünce de
yaşadığımı keşfettim
aşkların efsunlu tuzağına
yüreğimin güney sahillerinde yakalandım
esriktim, deliydim, divaneydim
meczuptum, serseriydim
çöllerdeydim
yandım
sevmelerden, kaybetmelerden bir türlü yılmadım/ yıkılmadım
ama neyleyim şu hasretlerden bıktım
usandım
yabanıl atlarıyla kuzeyden gelir azgın/arsız
dinsiz/ imansız savaşçılar
şehirler, canlar yakarlar
günahsız
güney yarım küre yaşamlarında
bu yüzden matemlidir şarkılar
bundandır kurban gelenekleri tanrılara
ey İbrahim oğlu!
sen ki; her yok oluşunda
ağıtlar döktün
ağladın
evvel zaman yangınlarında dağlayıp
karanlıklara kaptırdın gözlerini
hem Adem’in günahına inandın
hem de kuzeyli talancının
yalanlarına
ah yüreğimin güneyi!
sen hep kuzeyin uyduruk ve fani karakterli tanrılarına
bir kurbandın
ne fikrimi-hayalimi sevdamı aldırabildim yüreğimin coğrafyasına
ne de yüreğimi sığdırabildim zihnimin ütopyasına
C. Çalık