Gönülün hasreti dindi
Asırdır yağmayan yağmur
İlaç oldu
Aydır yağar
Yıldır yağar
Yüreğim de milimi milimine doldu
Ova
Dağ
Taş
Tıka basa her yer

Doldu içim sana
Taştı artık

Baraj kapağı mı kaldı tutacak
Dere yatağı mı kaldı fazlalığını alacak
Yer mi
Yurt mu kaldı
Susuz zerrem mi kaldı
Çöl mü kaldı ıslanmadık
Bataklık
Çar çamur olmadık
Hasret kaldı bağrım güneşe
Kuraklığına
Gel gitine

Doldu içim sana
Taştı artık

Seller aldı
Lodoslar esti dört bir yandan
Savruk savruk
Savruldum
Ben gayrı yoruldum
Nuh tufanında kalmış gibi
Her yanımı doldurdum
Ben damla dedim
Sen
Dalga dalga coştun
Denizlenip
Sol köşeme sokuldun

Doldu içim sana
Taştı artık

Git artık
Gelme
Yağma
Kurak kalsın içim
Yansın kavrulsun
Düşmesin damlan içime
Başka diyarlara yağ
Başka diyarlara taş
Belki özlerim
Belki bir gün
Rüzgara karışır
Sana gelirim
Sana eserim
Bir dağdan bir başka dağa
Başka denizlerde soluklanır
Yanına sokuluveririm
Ama
Şimdi

İçim artık
Sana
Taştı
...