3
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
549
Okunma
Seviyor musun beni..
Niye sustun
Göbekli Tepe balçık iken
Kurtarmıştım seni dokuz ırmağın buluştuğu yerde
Asma Bahçelerindeki sefamızda
Yeryüzüne çıkan ilk sıcak suda
İlk adımını atarken kalbin
Bir sanat doğurmuştun bana
Ve bir şekile bıraktırdım ilk yavrusunu
Dokuz rüzgarın birleştiği yerde
Yâr diye fısıldadım, Tay diye kabul ettin hediyemi
Hatun kıldım seni
Çöllerde köleliği fısıldadım senin için
Tapınsınlar diye gülüyordun yanımda
Hoşuna gitmişti oyuncakların
Ve sanata, şeytan derken sarhoşgiller
İnsanlara seni yazdırıyordum
İlk tapınağını da taştan oymuştum
İçine de su koymuştum
Dokuz ırmağın buluştuğu yerde
Son bozkır ateşleri sönmeden
Bir gece senin olmuştum.
Ulu ağaçlar ormanında
Ateşine yorulmadan şekil ver
Eski bir ozanın ilk sözüydü
Altayların üzerinde rüya gör
Karayere sür durduğunda el ver
Hep cevap arıyordun
İskenderiye kütüphanelerinde
Piramitlerde son hikayeleri boyarken
Geyik boynuzlarından çağırıyordun beni
Sümer tabletlerinde seni…
Parçalamak istiyorken barbarlar
Sür dedi ozan karayılanla akparsın ortasına
Senin için sevdirdim altını,gümüşü...
Çekiçle örsün arasında parlattım adını
Devamlı değişen ruhuna uydurdum
İklim iklim mevsim mevsim senin için ter döktürdüm bak şunlara..
Nasılda çalışıyorlar senin gülümsemen için
Yapıyor yaptırıyor hizmetçilerine çadırlarında
Oluyor olduruyor şiirlerinde şairler
Boyuyor durmadan ressamlar hep senin için
Yüksek kulelerinde patlıyor yanardağlar
Güneşin doğuşunda güneşin batışında
Taştan oyulmuş kafalar
Saraylarında sefanı yakalamaya çalışıyor sultanlar
Sen birazcık neşelen diye.
Sevemem seni
Düşünsene bir alyanaklım
Bir Tanrı kimi sevebilir!
5.0
100% (8)