Köprüler altından çok sular aktı,
Her geçen fırtına bir iz bıraktı,
Temmuzun zır deli ateşi yaktı,
Keşke ilkbahar da görseydim seni,
Güller doldursaydım gönül bahçeni.

Çığ düştü ömrümün sokaklarına,
Kar yağdı bahtımın şakaklarıma,
Mühürler vuruldu dudaklarıma,
Keşke ilkbaharda görseydim seni,
Çepçevre rengârenk, sarsaydın beni.

Uçuk düşlerimi zaman uçurdu,
Sihirbazlar sanki sihir içirdi,
Gençliğimi yalan yıllar kaçırdı,
Keşke ilkbaharda görseydim seni,
Sende anlasaydın bu divaneni.

Ben bülbül olsaydım sen nazlı bir gül ,
Nağmemle dört bir yan ateş duman kül,
İlan-ı aşk etse bu garip bülbül,
Keşke ilkbaharda görseydim seni,
Tattırsaydın bana gerçek sevgini.

Kahırlar kavurdu emellerimi,
Rüzgârlar savurdu hayallerimi,
Fırtınalar vurdu tüm çöllerimi,
Keşke ilkbaharda görseydim seni,
Yaşatsaydım ölen biten kalbini.

Alev alev yanıp buhar olsaydık,
Sönmüş yüreklere bir har olsaydık,
Dört mevsim rengarenk bahar olsaydık,
Keşke ilkbaharda görseydim seni
Baharlara bahar olsak yepyeni.

Aşk verseydik tohum yaprak çiçeğe,
Pırıl pırıl güneş olsak gerçeğe,
Sevda taşısaydık her bir peteğe ,
Keşke ilkbaharda görseydim seni,
Delice sevseydik gerçek seveni.