SAZLI TEPE

Yine dönüyor dünya, yine akıyor zaman.
Ne yalan söyleyeyim, kendimi hiç düşünmedim.
Fakat "Seni unutmak hala kolay değil."
Şimdi Sazlı Tepe’de olmak vardı seninle.
Zamanın rengi öyle güzel ki .
Yoksun.
’’Ah be yüreğim yakma böyle yağıtlar ’’dedirtecek kadar yoksun.

Uzun zamandır bu kadar derine düşmemiştim.
Uzun zamandır böylesine aç bir ruhum.
İçiyorum git gide sensizliğin şarabından.
Yudum yudum kederleniyorum.
Elimden kaçan uçurtma sevmelerim var seninle.
Elim kolum bağlı beklemekteyim seni bir yerlerde.

Aşk!
Biraz fazla deşer insanı.
Derince bir iç çektirir .
Yutkundurur bolca .

’’Dünyanın bütün aşıkları birleşin’’ diye çığlıklar atsam.
’’Kırmızı rujumuzu sürüp,bol bol öpüşelim ’’ desem.
Saray soytarısı yalnızlık şaklabanca sırıtır ,
’’Hade ordan nahh’’ der hepimize .

Oysa yüreğimini kapısı hep ona açık.
Yinede atla gel ,yaptığın olsada kancıklık.
Yüreğimde onca ağırlık.
Ağırlıklarımı at üzerimden düşürelecek beni !
Öldürecek beni sensizlik denen araflık.
Devrilmeler bazen nedensiz,bazen nedenli.
Boktan bekleyişler,yürek köşelerinde tam bir dilenci.
Sana olan muhtaçlığım sersefil ediyor beni.

Yeşil,mavi,sarı renklerin tenlerini okşayalım seninle Sazlı Tepe’de yeniden.
Sabahın yedisini bulalım uzaklara bakalım yeniden.
Şarapçı amcayla karşılaşalım gene ,öpüşürken tenha sokakta.
Eleni ’nin sakız çiğneyerek sinirlice eve gidişine şahit olalım yine.
Salvador Dali’nin resmine bakıp,ne anlatıyor diye kafamız karışsın yeniden.
Cam önünde kocasını bekleyen Şaziye Teyze’nin çaresizliğine off çekelim.
Şekerci Talip amcadan bir avuç şeker araklayıp,koşa koşa kaçalım yeniden.
Oda sizi gidi aşıklar,görmedim sanmayın desin arkamızdan.

Gel işte beee !!
’’İsteniyorsun gel ’’
’’Sindire sindire kabullenmek istemiyorum ne olur gel ! ’
Gelmeyecek yine dedikçe,
Yanılt beni bir kere.
Tanrıçalar kıskansın bizi bir kere.
ARZU GÜNAL /15.1.2020