14
Yorum
30
Beğeni
5,0
Puan
909
Okunma

Yalnızlık şiirinde, bil ki özel konuğum
Yüreğim de bitmeyen, yine sensin sevgili
Aşk denen bu davada, söyle neden sanığım
Yürekte ki bu acı, artık dinsin sevgili
Lalezârın için de, koku salarken, nehar
Benim deli gönlümü, aydınlatıyor, sahar
Perişan yüreğimde, güller açsın bu bahar
Hüzünler bir yerlere, korkup, sinsin sevgili
Gönlümdeki şelale, şırıl şırıl akarken
Seni dönecek diye, yollarına bakarken
Yol göstersin her gece, aşk dağına çıkarken
O yıldızlar göklerden, yere insin sevgili
Benim mutluluğumu, Dünya, Alem bilecek
Bütün suskun dudaklar, gülücükler salacak
Sen yanımda ol yeter, bahtım bile gülecek
Sevda omuzlarıma, her gün binsin sevgili
Ruhun derinliğini, her seven bilen olsun
Seviyorum diyenin, yüzü hep gülen olsun
Hazan mevsimi bile, gönülde şölen olsun
Bu huzur savaşın da, seven yensin sevgili
Özleminle kahr olup, göz yaşı döküyorken
Her yazdığım şiire, sevgimi dokuyorken
Seranat etsin her gün, coşup ta şakıyorken
Gonca gülün dalına, bülbül konsun sevgili
Lüzumsuz’um hasreti, gece gündüz yaşarken
Şu hüzün sarmalları, yüreğimde koşarken
Sevda ile birleşsin, bulutlardan düşerken
Bahar yağmurlarına, yürek kansın sevgili
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
NEHAR: Fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar olan aydınlık.
SAHAR: Seher, Gün doğmadan önceki zaman
5.0
100% (20)