Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
kazım Doğan
kazım Doğan

YANDI SİVAS

Yorum

YANDI SİVAS

29

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

2587

Okunma

YANDI SİVAS

YANDI SİVAS

Sivas Katliamı veya Sivas Madımak Olayı, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli’nin kuşatılıp yakılması ve dolayısıyla şehirde bulunan 33 Alevi yazar, ozan ve aydının yakılarak katledilmesi ve oteli ateşe verenlerden de ikisinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaylar zinciridir.
Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında etkinliklerin bir bölümünün de Pir Sultan Abdal’ın sazının çalındığı Sivas şehir merkezinde yapılması öngörülmüştü. Bu kapsamda pek çok aydının yanı sıra Aziz Nesin bu etkinlik nedeniyle dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin’in özel davetlisi olarak bu kente gelmişti.
2 Temmuz 1993 günü organize biçimde öğle saatlerinde Paşa ve Meydan camilerinde çıkan gruplar önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi’ne ulaşarak, bir gün önce dikilen anıtı kısmen tahrip etti. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi.
Hızını alamayan ve sayısı yaklaşık 10.000’e ulaşan grup, Kültür Merkezi’nden yeniden Hükümet Meydanı’na geldi. Hükümet Konağı’nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grubun sayısı akşam saatlerinde 20.000’e yaklaştı. Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı bunun sonucunda taşlanarak camları kırılan Madımak oteli tutusturalan perdelerler ve alt kattaki bulunan esyalarla birlikte yakildi otele sığınmış olan aydınlardan, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen,Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin’in de bulunduğu 37 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi. Aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. Başından yaralanan Aziz Nesin’i linç edilmekten araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.
Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ile 2 saldırgan yaşamını yitirdi. Gene olaylar sırasında Atatürk - Kongre ve Etnografya Müzesi önünde bulunan Atatürk büstü tahrip edildi. Akşam saatlerinde valilikçe ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi.

·
Yargılama
Olaydan bir gün sonra 35 kişi gözaltına alındı. Daha sonra gözaltına alınanların sayısı 190’a çıktı. Gözaltına alınan 190 kişiden 124’ü hakkında "laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma" suçlamasıyla dava açıldı,[1] geri kalanlar serbest bırakıldı. Kamuoyunda Sivas Davası olarak bilinen davanın ilk duruşması, Ankara 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde 21 Ekim 1993 günü yapıldı. 26 Aralık 1994’te karara bağlanan dava sonucunda, 22 sanık hakkında 15’er yıl, 3 sanık hakkında 10’ar yıl, 54 sanık hakkında 3’er yıl, 6 sanık hakkında 2’şer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verildi.
Müdahil avukatlar, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kararını "taraflı, hukuka ve adalete aykırı" olarak niteleyerek, ayrıntılı bir savunmayla temyize gittiler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi katlıamın "Cumhuriyete, Laikliğe ve Demokrasiye yönelik olduğunu" belirterek Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kararını esastan bozdu. Ankara 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, Yargıtay’ın bozma kararına uyarak yargılamayı yeniden başlattı.
28 Kasım 1997’de açıklanan kararda, 33 sanık Türk Ceza Yasası’nın 146/1 maddesine göre idama[2] ve 14 sanık 15 yıla kadar değişen hapis cezasına[1] mahkûm edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 24 Aralık 1998’de hapis cezalarını onadı, 33 idam cezasını ise usül noksanlıkları nedeniyle bozdu. Şubat 1999 tarihinde usül eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000’de 33 sanık Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002 yılında idam cezasının yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları müebbet ağır hapis cezasına çevrildi.[1]
Sanıkların avukatlığını Refahyol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan üstlendi ve bakanlığı sırasında onları hapisanede ziyaret etti.[3]
Geçen bu zaman zarfı içerisinde sanık sayısı tahliyelerle 33’e düştü.[3] Olayın kilit ismi olarak nitelendirilen, dönemin Sivas Belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak[1] ve Yargıtay’ın 1997’deki bozma kararından sonra firar eden 8 sanık ise halen yakalanamamıştır.[3]
Sivas Davası İstiklal Mahkemeleri sonrasinda, tek bir davada, bu kadar çok idam cezasinin verildiği ilk davadır.
Hayatını kaybedenler
Muhibe Akarsu - 35 yaşında, Muhlis Akarsu’nun eşi
· Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
· Gülender Akça - 25 yaşında
· Metin Altıok - 52 yaşında, şair, yazar
· Ahmet Alan - 22 yaşında
· Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci
· Sehergül Ateş - 30 yaşında
· Behçet Aysan - 44 yaşında, şair
· Erdal Ayrancı - 35 yaşında
· Asım Bezirci - 66 yaşında araştırmacı, yazar
· Belkıs Çakır- 18 yaşında
· Serpil Canik - 19 yaşında
· Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
· Nesimi Çimen - 67 yaşında, şair, sanatçı, üç telli curanın son ustası
· Carina Cuanna - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
· Serkan Doğan - 19 yaşında
· Hasret Gültekin - 23 yaşında şair, sanatçı, şelpe tekniğinin önderi
· Murat Güneş,Murat Gündüz - 22 yaşında
· Gülsüm Karababa -22 yaşında
· Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
· Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
· Koray Kaya - 12 yaşında
· Menekşe Kaya - 17 yaşında
· Handan Metin - 20 yaşında
· Sait Metin - 23 yaşında
· Huriye Özkan - 22 yaşında
· Yeşim Özkan - 20 yaşında
· Ahmet Öztürk - 21 yaşında
· Ahmet Özyurt - 21 yaşında
· Nurcan Şahin - 18 yaşında
· Özlem Şahin - 17 yaşında
· Asuman Sivri - 16 yaşında
· Yasemin Sivri - 19 yaşında
· Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
· İnci Türk - 22 yaşında
· Kenan Yılmaz - 21 yaşında
Bu olaylarda figüran olanlar ve perde arkalarında başrol oynayanlar bu cahil ve Allah ve din adına kullanılan mahlukatlar ve onları kullanan mahluklar halen ülkemizi karıştırmaya ve bölmeye çalışmaya devam etmekteler
Daha Maraş ve Çorum’da yaptıkları mezalimler yetmiyormuş gibi Sivas’ta da sahne alan bu Şeriat sevdalıları şimdi de Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki işsiz gençleri ülkemizi bölmek üzere kullanmaya devam etmekteler ve bu oyunlara da maalesef genelde cahil ve çaresiz insanlar kullanılarak devam edilmektedir...İşte bu yüzden diyorum ki çocuklarımızı okutalım, dinden çok insanlarımıza düşmanlarımızın amaçlarının ne olduğunu öğretelim ve bu oyuna gelmemeleri için elimizden geleni yapalım...Ülkemiz için en büyük tehlike olan dış düşmanlar olan AMERİKA ve AVRUPA BİRLİĞİ ülkeleri siyasilerinin oyunlarını bozalım...ülkemizi şeriatın karanlık sokaklarına bırakmayalım...Atamızın bize emanet ettiği ve Laiklik denilen fakat sadece ülkemde adı olan Laik düzeni kuralım...Çünkü laiklik herkese lazımdır...ve kendimize soralım ŞERİAT ın acımasız uygulamalarımı yoksa Laikliğin aydınlık yüzünü mü istiyoruz...Lütfen cevabımız LAİKLİĞİN AYDINLIK YÜZÜ OLSUN çünkü ben ülkemde çocuklarımın geleceği için LAİKLİĞİ savunuyorum...ŞERİATA YOLLARIM KAPALIDIR... Diyor ve Maraş’ta , Çorum’da ve SİVAS’ta yakılarak, vurularak, kesilerek,
Yanan insanlarımızın anıları önünde eğiliyor ve onlara ALLAH’tan rahmet diliyorum...

KAZIM DOĞAN

Gün tutuştu Sivas’ta ak sayfalar tutuştu,
Sazın teline vuran,masum eller tutuştu,
Söz tutuştu dillerde,sazlar yandı tutuştu,
İnsanlık tutuştu ey halkım unutma bizi.

Yandık, piştik, ölümün kızıl şarabın içtik,
Yobazlar sürüsünün,kara harından geçtik,
Suçumuz saz çalmaktı biz tezeneyi seçtik,
Yakıldık,kavrulduk ey halkım unutma bizi.

Müslüman’ız dediler, canımıza kıydılar,
Allahu ekber deyi, kanımızı aldılar,
Kaoslar yarattılar,topraklara saldılar,
Toprağa ekildik ey halkım unutma bizi.

Ağaları emretti vurun kellelerini,
Halkı eğitiyorlar, savurun küllerini,
Bunlar engeldir bize,keselim dillerini,
Yollarımız kesildi halkım unutma bizi.

Bu nasıl müslümanlık, hep canlara kıyarlar,
Düzen korumak için,insanları yakarlar,
Tanrının makamında acaba ne yaparlar,
Kıyıldık ,asıldık ey halkım unutma bizi.

Kazım Derki;
Bu ülke Cumhuriyet, Demokrasi ülkesi,
Vazgeçilmez hiç bir an, laikliktir ilkesi,
Değil otuz yedi can,gitse milyon kellesi,
Yıktırmayacağız biz,Ata emanetini.

Kazım DOĞAN

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Yandı sivas Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Yandı sivas şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YANDI SİVAS şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
fırtına.
fırtına., @firtina-
2.2.2009 16:52:55
Gün tutuştu Sivas’ta ak sayfalar tutuştu,
Sazın teline vuran,masum eller tutuştu,
Söz tutuştu dillerde,sazlar yandı tutuştu,
İnsanlık tutuştu ey halkım unutma bizi.

Yandık, piştik, ölümün kızıl şarabın içtik,
Yobazlar sürüsünün,kara harından geçtik,
Suçumuz saz çalmaktı biz tezeneyi seçtik,
Yakıldık,kavrulduk ey halkım unutma bizi.

Müslüman’ız dediler, canımıza kıydılar,
Allahu ekber deyi, kanımızı aldılar,
Kaoslar yarattılar,topraklara saldılar,
Toprağa ekildik ey halkım unutma bizi.

Ağaları emretti vurun kellelerini,
Halkı eğitiyorlar, savurun küllerini,
Bunlar engeldir bize,keselim dillerini,
Yollarımız kesildi halkım unutma bizi.

Bu nasıl müslümanlık, hep canlara kıyarlar,
Düzen korumak için,insanları yakarlar,
Tanrının makamında acaba ne yaparlar,
Kıyıldık ,asıldık ey halkım unutma bizi.

Kazım Derki;
Bu ülke Cumhuriyet, Demokrasi ülkesi,
Vazgeçilmez hiç bir an, laikliktir ilkesi,
Değil otuz yedi can,gitse milyon kellesi,
Yıktırmayacağız biz,Ata emanetini. ve de Ata emaneti ardında ülkemizi devirmeye çalışan devrimi sömüren siyaseti bölücü engelleri olanları devrimle devireceğiz..
sevil-ay
sevil-ay, @sevil-ay
6.7.2008 21:52:46
Bu nasıl müslümanlık, hep canlara kıyarlar,
Düzen korumak için,insanları yakarlar,
Tanrının makamında acaba ne yaparlar,
Kıyıldık ,asıldık ey halkım unutma bizi.

Kazım Derki;
Bu ülke Cumhuriyet, Demokrasi ülkesi,
Vazgeçilmez hiç bir an, laikliktir ilkesi,
Değil otuz yedi can,gitse milyon kellesi,
Yıktırmayacağız biz,Ata emanetini.
*******************
Sen çok yaşa emii.. kalemine sağlık.
Gurbuz
Gurbuz, @gurbuz
5.7.2008 19:39:26
SİVAS

Ateşi sürdüm yüzüme
Yanmak nedir diye;
35 pare
Tutuştu kirpiklerim,
Sonra gözlerim...
Sonra bedenim...
Sonra umutlarım...
Sonra insanlığım...
Yarınlarım
Kül oldu en sonra...

Ateşle oynadım bu dem
Yezitlik edip;
yakmak nedir diye...
Ateşi ve ihaneti gördüm tenimde...
Yıkandım, arınma telaşı ile
Beş- on vakit...
Ateş düştüğü şehri yakar mış...
Bildim; yakarmak nafile,
Vazgeçmedim yine de
Alnımı küle dayadım takva ile,
Kül, kuş olup kanatlandı;
Uzattım ellerimi dönüp bakmadı...

duyarlığına teşekkürler, yüreğine sağlık ...
laledevri
laledevri, @laledevri
4.7.2008 13:45:49
canlar tutuşmasın
yanmasın sazım sözüm türküm bir daha

unuturmu bu acıyı yürek varolsun kalemin

utansın madımakta kebap yiyen yamyamlar

tebrikler can şair.
kehya
kehya, @kehya
4.7.2008 10:25:35

Kazım Derki;
Bu ülke Cumhuriyet, Demokrasi ülkesi,
Vazgeçilmez hiç bir an, laikliktir ilkesi,
Değil otuz yedi can,gitse milyon kellesi,
Yıktırmayacağız biz,Ata emanetini.

Acın acımdır. her satırına imzamı atıyor.
Bundan büyük vahşet,
Bundan büyük utancı savunan bakanı şaşıyorum.

Tebrik eder, selamlar, saygılar sunarım.
adalettr
adalettr, @adalettr
3.7.2008 02:49:26
Temmuzda ateş semahı

Bir koyu karanlık ki eşkıya renginde
Derin, küflü ve arsız; güneş kâr etmez,
Işık alan tüm pencereler kurşun geçmez taş örülü
Ay tutulmuş, gün vurulmuş, yum gözlerini,
Derin, timsah uykusunda bir kale

Herkes kendi karanlığına sevdalı,
Bu ateş başka niye ki bilen var mı zahidler
Bir aşka düşülmüş canlar canevinden yaralı
Bu yüzden Temmuzlar hep ateş semahı

Bense her semahta seni sorarım; bin yılın yitiğisin.
İmbiklerden süzülmüşsün; ışığımsın, aydınlığım.
Kan revan içindeyim, taşlanmışım,
Şeytan giresiymiş içime; öyle denmiş,
Havanlarda dövülmüşüm, kazanlarda haşlanmışım.
Mansur�un Dar�ına çekilmişten beter,
Derimi yüzmüşler ki Nesimi�yim.
Temmuzum Sivas�ım, kanıma kene dadanmış
Kan revan içinde Pir Sultanım

Şimdi �yüreklerin kulakları sağır�dır.
Vicdanlar zindan içinde.
Tellere şelpeledim nefesimi, geldi mi?
Bağlamada bağır yanık; yüreği kızıl kan içinde.

Akbabalar dolaşır güneşten ötede, güneşten beride
Güneşin türküleri susmuş, olur şey değil
Cayır cayır yanar ki temmuz
Temmuzun canı can evine dar gelir
Payımıza ateş düşer gözlere cam kırığı
Olası değil canlar; bu ölümler bana ar gelir


unutmadık, UNUTMAYACAĞIZ...
SEVGİYLE DOST...
Kemal Kamil TAN
Kemal Kamil TAN, @kemal-kamil-tan
2.7.2008 12:47:31
Vazgeçilmez hiç bir an, laikliktir ilkesi,
Değil otuz yedi can,gitse milyon kellesi,
Yıktırmayacağız biz,Ata emanetini.
Yüreginize saglık.Lanet olsun yobaza

UNUTMADIK UNTMAYACAGIZ UNUTTURMAYACAGIZ........
romantik63
romantik63, @romantik63
2.7.2008 12:13:57
hüzün dolu bir şiir efendim
kaleminiz daim olsun
saygılarımla
kutbo
kutbo, @kutbo
2.7.2008 04:25:55
Kazım Derki;
Bu ülke Cumhuriyet, Demokrasi ülkesi,
Vazgeçilmez hiç bir an, laikliktir ilkesi,
Değil otuz yedi can,gitse milyon kellesi,
Yıktırmayacağız biz,Ata emanetini.
.............
Bir imza da benden....şairim.
......
Yüreğinize sağlık
KIRLANGIÇ_1
KIRLANGIÇ_1, @kirlangic-1
1.7.2008 23:47:01
mahalesef bazı olaylar varki utanmaktan üzülmeye fırsat vermiyor.bu olayda ölenlerin halktan çıkan santçılar olması bu yaranın kapanmasına asla izin vermez.sanatçısını diri diri yakılmasına seyirci kalan bir toplum kendini asla temize çıkaramaz.hele bunları yapanların yobaz diye nitelendirilmesi tamamen saçma yobaz dediğimizde insandır ama bunların insan olarak kabul görmesi bile kabul edilemez.unutulmamak adına yazdığınız bu şiirden dolayı sizi gönülden kutlarım.yüreğinize sağlık saygılar.
Gule
Gule, @gule
1.7.2008 21:54:19
Güneşin ak yüzüne bir duman çöktü
Bir türkü çığlıkla ateşe düştü
Kuytu bir köşede bir çiçek küstü
Döktü yaprağını boynunu büktü

Şu Sivas' ın elinde sazım çalınmaz
Güllerim yandı yüreğim dayanmaz

Kararmış yüreğin hiç ışığı olmaz
Bilmez misinki türküler yanmaz
Gün gelir sanma hesap sorulmaz
Dayanır kapına Pir Sultan ölmez

Şu Sivas' ın elinde sazım çalınmaz
Güllerim yandı yüreğim dayanmaz

CAN ABİM bugün ben bu türküyü Sevgili Edip Akbayram' ın sesinden dinledim ve defalarca...hala bile mırıldanıyorum içimden...bu katliamı işleyen canilere öyle güzel bir cevap ki aslında bu türkü o yüzden hiç bölmeden yazdım ve seninle paylaşmak istedim...bu güzel türkünün sözlerinden sonra ben yorumsuzum artık...ne yazsam da böyle anlamlı böyle içten olmayacak çünkü...o türkünün sözlerinde benim duygularım ve düşüncelerim...oku bak sen de bulacaksın sesimi ve yüreğimi...benim de güllerim nasıl yandı yüreğim nasıl dayanmadı sen de farkına varacaksın...çünkü ben bu türküyü sesli sesli sana yazıyorum...duyuyor musun sesimi..? ve ey insafsızlar ey caniler duyuyor musunuz sesimizi..?

sözlerimi burda noktalarken diri diri yanarak ölen bu aydınlarımızın ve insanların önünde saygıyla eğiliyor ve Allah' tan rahmet diliyorum...seni de CAN ABİM bir kez daha bu duyarlı ve gül kokulu güzel yüreğini saygıyla selamlıyorum...

SEVGİLERİMLE CAN ABİM...


Yaralım tarafından 7/1/2008 10:37:30 PM zamanında düzenlenmiştir.

Yaralım tarafından 7/2/2008 12:28:42 AM zamanında düzenlenmiştir.
kardanadam
kardanadam, @kardanadam
1.7.2008 21:22:46
Duyarlı kalemini kutluyorum can dostum
söylenecek herşey söylemiş
bu öyle bir leke ki
yağmurlar bile silmez

acılarıyla yaşayacaklar daima içimizde

sevgilerimle
faik danışman
faik danışman, @faikdanisman
1.7.2008 20:42:52
Ağaları emretti vurun kellelerini,
Halkı eğitiyorlar, savurun küllerini,
Bunlar engeldir bize,keselim dillerini,
Yollarımız kesildi halkım unutma bizi.

Bu nasıl müslümanlık, hep canlara kıyarlar,
Düzen korumak için,insanları yakarlar,
Tanrının makamında acaba ne yaparlar,
Kıyıldık ,asıldık ey halkım unutma bizi.





duyarlı yüreğinize selam olsun..sevgiler..
susuz göl
susuz göl, @susuzgol
1.7.2008 17:42:15
çok güzel dizeleriniz acı hepimizin acısı fakat bir yanlış dile getirildiği inancındayım .Dinler insanların inandıkları inançlardır ve içinde suç barındırmaz.Sadece kullanıdırılmaya çalısılıyor bu da yanlış anlamalara neden oluyor ve bu yüzden her zaman kayıp edıyoruz.Bu vahşeti yapanlar yaptıranların sadece cahil yobaz ınsanların kandırılmasıyla oluştu.Bu ulke ve bu mıllat yuzyıllardır hep bu bu şekılde somuruldu.Dini alet edıldi ve akıllanmıyan hakım hala aynı yanlısla devam edıp gıdıyor.

Teşekkurler Kaleminize saglık...

Sevgiler saygılar...
yunusi
yunusi, @yunusi
1.7.2008 17:40:28
Bu nasıl müslümanlık, hep canlara kıyarlar,
Düzen korumak için,insanları yakarlar,
Tanrının makamında acaba ne yaparlar,
Kıyıldık ,asıldık ey halkım unutma bizi.

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
haklısınız üstat.. bu nasıl müslümanlık? müslüman değil insan canına
bir karıncanın canına bile kıyamamalı... canı ancak veren alabilir...dinmiz insanın kendi
canına bile kıymasını yasaklamıştır...böyleyken gel sen başkalarının canına kıy...
üstelik de yakarak...bu olay ne adına yaplmış olursa olsun, kim veya kimler yapmış olursa olsun
büyük bir yanlıştır efendim...
yakanları kınıyorum.... selam ve hürmetler....
mavi umut
mavi umut, @maviumut
1.7.2008 17:17:08
Sivas'ın içinde yandı güzel yürekler...
Dünyada insan olan, yüreği ile yaşayan her insanın onbeş yıldır yüreğine düşen köz yanmakta için için...
Dizeler okuyunca közü alevledirdi yüreğimizde...
Bu ayıpla, utançla nasıl yaşar o yüreksizler.... Elleri, gözleri ateş içinde kalasıcalar....
gülenaz
gülenaz, @gulenaz
1.7.2008 17:02:15
tarihe kara yazanlar kaçıncı kez utanmaksızın kara yazmaya devam ettiler
unutmadık...unutturmayızda

ama ne yazık ki kara zihniyetler yaptıkları zulmün hesabını vermedi

güneşe doğru semah dönerek giden 37 canı
ve tüm katledilen canları saygıyla anıyoruz...hepsi ışıklar içinde yatsın

duyarlı yüreğinize selam olsun
asumann
asumann, @asumann
1.7.2008 16:37:20
Acı...

Bir toplum yandı şuursuz..
Üç beş insan değil.
Plan işledi kusursuz,
Milletin bağrı yandı,
Kalanlar hala susuz..

.......

Saygıyla eğiliyorum bu duyarlı dizelerin önünde yüreğimde alkışlardan acılarla...

yusuf kaptan
yusuf kaptan, @yusufkaptan
1.7.2008 15:30:23
İçler acımızı yeniden sızlattın kazım can hüzünlü hüzünlü okudum ellerin dert görmesin slm
ezom
ezom, @ezom
1.7.2008 15:27:18
Müslüman’ız dediler, canımıza kıydılar,
Allahu ekber deyi, kanımızı aldılar,
Kaoslar yarattılar,topraklara saldılar,
Toprağa ekildik ey halkım unutma bizi.

içinden bunu cıkardım
şaire düşen bir gurubu hedef göstermek olmamalı
işte hedef gösterildi otelde yaktılatr
tekrar hedef gösterildi madımagın intikamı diye 33 can yandı bunu göz önüne alalım
yapmayalım
bu yapılan ve tarihte yapılan hiç bir zulumun dini olamaz
heleki müslümanlık adına almıyorum,
lütfen sadece yanlışları anlatalım eğer hedefse amac
o zaman onu yakanlarda hiç bir farkımız kalmaz...
bakın almanyada az mı Türk yandı
şimdi almanya'yımı hedef alalım

acılarımızı paylaşırken başka canlar yakmayalım
Ür
Ürgüplü, @urguplu
1.7.2008 14:28:09
Sevgili ozan'ım.
Yüreğin yanıyor, yüreğimiz yanıyor, yürekler yanıyor... belli.
Kötü olan, acıyı dindirmeye elden birşey gelmiyor...
Svg.
cosari
cosari, @cosari
1.7.2008 14:26:57
Hala içimdeki nefretle o yangını çıkartan beyinleri kınıyorum. Selamlar.
fatih akça
fatih akça, @fatihakca
1.7.2008 14:22:07
Pir sultan ölmez...dirilir..
yürü bre hızır paşa...yürü..

"diller bizi söyler teller yarışır/özgürlüğü yazan kalem tutuşur"

ve belkide öleceğinin bilinciyle yazar bütün şairler şiirlerini
sanki bir ilham perisi fısıldar kulaklarına acı sonlarını
ne gariptir sivasın madımak otelinin merdivenlerinde...
o çerçeveli gözlüğüyle...
o şair bedeniyle çökerken bir usta..
bakın ne diyor yakılmadan önce

"Heybesinde yılan
İşaretleri,
Baldıran zehiri
Yüzüğünün içinde
Ve yanında
Kav taşıyan ben;
Tekinsizim size göre
İbret için yakılması gereken" metin altıok...

muhlis akarsu...
hasret gültekin..
ve ateşte semah duranlar..
13 yaşında..ölen...o fidan..

çok şey yazılablir....
çok şey...
ne güzel demişti değilmi gözümüzün içine baka baka dönemin başbakanı
"çok şükür dışardaki halkımıza bir zarar gelmemiştir"...

evet...dışardakilere birşey olmadı onlar iyice palazlandılar...
ya biz...
ya ateşi buram buram hissedenler...

"pir sultan ölmez...
yürür gelir..
tarih tutuşur"
Gürsel Cengiz
Gürsel Cengiz, @gurselcengiz
1.7.2008 14:09:00
Bu gün sivasa ağlar yüreğim
yarın bir şehit cenazesine
öbür gün, nice acılara
neden acılara gark ettiniz
günlerimizi
gözyaşıyla bezediniz
geçmişimizi, neden.........neden........çok duygulandırdın Kazım kardeşim, ne mutlu böyle yüreklere...ne mutlu....
Ümit esk
Ümit esk, @umitesk
1.7.2008 14:05:12
bu anlamlı şiir ve mesajlarınız için sizi yürekten kutlarım sayın Doğan bu bir bayrak yarışı sonsuza dek sürer aydınlar varoldukça sürecektir bu ışık sönmeyecektir kaleminiz hiç susmasın yüreğinizden sevgi eksik olmasın saygımla.
Taskin Uzel
Taskin Uzel, @taskinuzel
1.7.2008 12:58:39
Sanıkların avukatlığını Refahyol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan üstlendi ve bakanlığı sırasında onları hapisanede ziyaret etti.

Su satira dikkat edelim Kazim agabey,
Kimin katil, kimin yobaz oldugu, kimin düzeni bozma cabasinda oldugu.
Insan yakan yaratiklari savunan bir insan Bu ülkenin adalet bakani.
Sadece bu satiri okumak oturup saatlerce aglamaya yetecek bir yüzkarasi.
Belki 37 can yandi ama onlardan cikan duman insanligin bu ülkedeki simgesiydi. Insan olmanin ne kadar zor oldugu bir toplumda yasadigimiz anlasildi.
Ormanlarda yasayan en yirtici vahsi hayvanlarla bu yobazlarin arasinda ki tek fark bu hayvanlarin insan maskesiyle aramizda oldugu icin daha tehlikeli olmalari. Duyarli yüreginize saglik.

Taskin Uzel tarafından 7/1/2008 12:59:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
cemil
cemil, @cemil
1.7.2008 12:07:21
Sevgili can, hem şiirinizin hikaye bölümündeki aydınlatıcı bilgiler hem de şiirin içeriği harikaydı.
Bu güzel yüreğinizi alkışlarken unutmadığımızı ve unutmadığımızı,unutturamayacaklarını atakta haykırıyorum. Bu ülke bir avuç kendini bilmez yobaza bırakılacak kadar değersiz değildir. Her zaman halkımızı Allah ile aldatacak hainler çıkacaktır. Ama halkımız bu melunlara gereken cevabı verecek bilince elbet bir gün ulaşacak ve kendisini bir ekmek, bir çuvak patates ve kömüre satmayacaktır.

Duyarlı yüreği yeniden kutluyor ve kaleminin zülfükar kadar keskin, mürekkebinin bol olmasını diliyorum.
Selamlarımla.
RABATLI
RABATLI, @rabatli
1.7.2008 12:00:19
( Şiirin Hikayesini Görmek İçin Tıklayın )

Şiirin Hikayesi

Sivas Katliamı veya Sivas Madımak Olayı, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin kuşatılıp yakılması ve dolayısıyla şehirde bulunan 33 Alevi yazar, ozan ve aydının yakılarak katledilmesi ve oteli ateşe verenlerden de ikisinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaylar zinciridir.
Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında etkinliklerin bir bölümünün de Pir Sultan Abdal’ın sazının çalındığı Sivas şehir merkezinde yapılması öngörülmüştü. Bu kapsamda pek çok aydının yanı sıra Aziz Nesin bu etkinlik nedeniyle dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak bu kente gelmişti.
2 Temmuz 1993 günü organize biçimde öğle saatlerinde Paşa ve Meydan camilerinde çıkan gruplar önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi’ne ulaşarak, bir gün önce dikilen anıtı kısmen tahrip etti. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi.
Hızını alamayan ve sayısı yaklaşık 10.000'e ulaşan grup, Kültür Merkezi’nden yeniden Hükümet Meydanı’na geldi. Hükümet Konağı’nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grubun sayısı akşam saatlerinde 20.000'e yaklaştı. Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı bunun sonucunda taşlanarak camları kırılan Madımak oteli tutusturalan perdelerler ve alt kattaki bulunan esyalarla birlikte yakildi otele sığınmış olan aydınlardan, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen,Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin'in de bulunduğu 37 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi. Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. Başından yaralanan Aziz Nesin'i linç edilmekten araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.
Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ile 2 saldırgan yaşamını yitirdi. Gene olaylar sırasında Atatürk - Kongre ve Etnografya Müzesi önünde bulunan Atatürk büstü tahrip edildi. Akşam saatlerinde valilikçe ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi.

·
Yargılama
Olaydan bir gün sonra 35 kişi gözaltına alındı. Daha sonra gözaltına alınanların sayısı 190'a çıktı. Gözaltına alınan 190 kişiden 124'ü hakkında "laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma" suçlamasıyla dava açıldı,[1] geri kalanlar serbest bırakıldı. Kamuoyunda Sivas Davası olarak bilinen davanın ilk duruşması, Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde 21 Ekim 1993 günü yapıldı. 26 Aralık 1994'te karara bağlanan dava sonucunda, 22 sanık hakkında 15'er yıl, 3 sanık hakkında 10'ar yıl, 54 sanık hakkında 3'er yıl, 6 sanık hakkında 2'şer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verildi.
Müdahil avukatlar, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararını "taraflı, hukuka ve adalete aykırı" olarak niteleyerek, ayrıntılı bir savunmayla temyize gittiler. Yargıtay 9. Ceza Dairesi katlıamın "Cumhuriyete, Laikliğe ve Demokrasiye yönelik olduğunu" belirterek Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin kararını esastan bozdu. Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, Yargıtay'ın bozma kararına uyarak yargılamayı yeniden başlattı.
28 Kasım 1997'de açıklanan kararda, 33 sanık Türk Ceza Yasası'nın 146/1 maddesine göre idama[2] ve 14 sanık 15 yıla kadar değişen hapis cezasına[1] mahkûm edildi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 24 Aralık 1998'de hapis cezalarını onadı, 33 idam cezasını ise usül noksanlıkları nedeniyle bozdu. Şubat 1999 tarihinde usül eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000'de 33 sanık Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002 yılında idam cezasının yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları müebbet ağır hapis cezasına çevrildi.[1]
Sanıkların avukatlığını Refahyol iktidarının Adalet Bakanı Şevket Kazan üstlendi ve bakanlığı sırasında onları hapisanede ziyaret etti.[3]
Geçen bu zaman zarfı içerisinde sanık sayısı tahliyelerle 33'e düştü.[3] Olayın kilit ismi olarak nitelendirilen, dönemin Sivas Belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak[1] ve Yargıtay'ın 1997'deki bozma kararından sonra firar eden 8 sanık ise halen yakalanamamıştır.[3]
Sivas Davası İstiklal Mahkemeleri sonrasinda, tek bir davada, bu kadar çok idam cezasinin verildiği ilk davadır.
Hayatını kaybedenler
Muhibe Akarsu - 35 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
· Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
· Gülender Akça - 25 yaşında
· Metin Altıok - 52 yaşında, şair, yazar
· Ahmet Alan - 22 yaşında
· Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci
· Sehergül Ateş - 30 yaşında
· Behçet Aysan - 44 yaşında, şair
· Erdal Ayrancı - 35 yaşında
· Asım Bezirci - 66 yaşında araştırmacı, yazar
· Belkıs Çakır- 18 yaşında
· Serpil Canik - 19 yaşında
· Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
· Nesimi Çimen - 67 yaşında, şair, sanatçı, üç telli curanın son ustası
· Carina Cuanna - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
· Serkan Doğan - 19 yaşında
· Hasret Gültekin - 23 yaşında şair, sanatçı, şelpe tekniğinin önderi
· Murat Güneş,Murat Gündüz - 22 yaşında
· Gülsüm Karababa -22 yaşında
· Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
· Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
· Koray Kaya - 12 yaşında
· Menekşe Kaya - 17 yaşında
· Handan Metin - 20 yaşında
· Sait Metin - 23 yaşında
· Huriye Özkan - 22 yaşında
· Yeşim Özkan - 20 yaşında
· Ahmet Öztürk - 21 yaşında
· Ahmet Özyurt - 21 yaşında
· Nurcan Şahin - 18 yaşında
· Özlem Şahin - 17 yaşında
· Asuman Sivri - 16 yaşında
· Yasemin Sivri - 19 yaşında
· Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
· İnci Türk - 22 yaşında
· Kenan Yılmaz - 21 yaşında
Bu olaylarda figüran olanlar ve perde arkalarında başrol oynayanlar bu cahil ve Allah ve din adına kullanılan mahlukatlar ve onları kullanan mahluklar halen ülkemizi karıştırmaya ve bölmeye çalışmaya devam etmekteler
Daha Maraş ve Çorum’da yaptıkları mezalimler yetmiyormuş gibi Sivas’ta da sahne alan bu Şeriat sevdalıları şimdi de Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki işsiz gençleri ülkemizi bölmek üzere kullanmaya devam etmekteler ve bu oyunlara da maalesef genelde cahil ve çaresiz insanlar kullanılarak devam edilmektedir...İşte bu yüzden diyorum ki çocuklarımızı okutalım, dinden çok insanlarımıza düşmanlarımızın amaçlarının ne olduğunu öğretelim ve bu oyuna gelmemeleri için elimizden geleni yapalım...Ülkemiz için en büyük tehlike olan dış düşmanlar olan AMERİKA ve AVRUPA BİRLİĞİ ülkeleri siyasilerinin oyunlarını bozalım...ülkemizi şeriatın karanlık sokaklarına bırakmayalım...Atamızın bize emanet ettiği ve Laiklik denilen fakat sadece ülkemde adı olan Laik düzeni kuralım...Çünkü laiklik herkese lazımdır...ve kendimize soralım ŞERİAT ın acımasız uygulamalarımı yoksa Laikliğin aydınlık yüzünü mü istiyoruz...Lütfen cevabımız LAİKLİĞİN AYDINLIK YÜZÜ OLSUN çünkü ben ülkemde çocuklarımın geleceği için LAİKLİĞİ savunuyorum...ŞERİATA YOLLARIM KAPALIDIR... Diyor ve Maraş’ta , Çorum’da ve SİVAS’ta yakılarak, vurularak, kesilerek,
Yanan insanlarımızın anıları önünde eğiliyor ve onlara ALLAH’tan rahmet diliyorum...

KAZIM DOĞAN
[ /kalin ]

--------------------------------------------------------------------------------



Gün tutuştu Sivas’ta ak sayfalar tutuştu,
Sazın teline vuran,masum eller tutuştu,
Söz tutuştu dillerde,yandı sazlar tutuştu,
İnsanlık tutuştu ey halkım unutma bizi.

Yandık, piştik, ölümün kızıl şarabın içtik,
Yobazlar sürüsünün,kara harından geçtik,
Suçumuz saz çalmaktı biz tezeneyi seçtik,
Yakıldık,kavrulduk ey halkım unutma bizi.

Müslüman’ız dediler, canımıza kıydılar,
Allahu ekber deyi, kanımızı aldılar,
Kaoslar yarattılar,topraklara saldılar,
Toprağa ekildik ey halkım unutma bizi.

Ağaları emretti vurun kellelerini,
Halkı eğitiyorlar, savurun küllerini,
Bunlar engeller bize,keselim dillerini,
Yollarımız kesildi halkım unutma bizi.

Bu nasıl müslümanlık, hep canlara kıyarlar,
Düzen korumak için,insanları yakarlar,
Tanrının makamında acaba ne yaparlar,
Kıyıldık ,asıldık ey halkım unutma bizi.

Kazım Derki;
Bu ülke Cumhuriyet, Demokrasi ülkesi,
Vazgeçilmez hiç bir an, laikliktir ilkesi,
Değil otuz yedi can,gitse milyon kellesi,
Yıktırmayacağız biz,Ata emanetini.

EVET YANDI SİVAS...AMA YÜREKLERDEKİ IŞIKLARDAN DAHA GÜZEL NE OLABİLİR Kİ ? YIKILSAK DA YENİDEN YENİDEN AYAKLANMAK ZORUNDA BU ADEM OĞLU...YAZAN YÜREK DERT GÖRMESİN.RABATLI
ASMEROZ-62(Gülşen Polat)
ASMEROZ-62(Gülşen Polat), @asmeroz-62-gulsenpolat-
1.7.2008 11:56:56
Bu nasıl müslümanlık, hep canlara kıyarlar,
Düzen korumak için,insanları yakarlar,
Tanrının makamında acaba ne yaparlar,
Kıyıldık ,asıldık ey halkım unutma bizi.

Kazım Derki;
Bu ülke Cumhuriyet, Demokrasi ülkesi,
Vazgeçilmez hiç bir an, laikliktir ilkesi,
Değil otuz yedi can,gitse milyon kellesi,
Yıktırmayacağız biz,Ata emanetini.
*****************************************************************
Kutlarım şiir yürekli dost, acımız büyük, yaramız henüz kapanmadı kapanmayacak, unutmadık, unutmaycağız, bu duyarlı yüreğe selam ve saygılar dost..

UMUT ve DOSTCA
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL