5
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1196
Okunma

Her pazar sızı düşer içime, daralır yüreğim
Dört duvar arasına hapsolurum
İrtibatım kesiktir düş dünyasıyla
Gözyaşımı silmekle meşgulüm
Hatıralarımızı andıkça kendimden geçerim...
Asırların yükü var sanki bedenimde
Hantal, hayattan soğumuşluk sen olmayınca
Şimdi dönülmez uzaklardasın
Nikotinimin dumanında
Şarabımın eskimiş tadındasın
Hafiten rüzgâr esse de
İçimde fırtınalar, kasırgalar tufan
Hıçkırıklarım duyulur mu ırak ellerden?
Kaderimle başbaşayım her pazar gelişi
Kahvemi yudumlarken
Pembe hayallerin peşinde, ardından koşarım
Savruk saçların dalga dalga
Dudaklarında hatıralarım ışıl ışıl
Tenimde sıcaklığın alev alev ağustos...
Beyaz, kırımızı begonyalar hâlâ balkonda açar mı
Aşk koşturur mu evin bir ucundan bir ucuna
Anlıyorum suskunluğunu
Ne olur öylece kal melek yüzlüm
Doyasıya cennet endamından öpeyim
Hayalinle avunayım gerçeğin gibi...
Bak demet demet mor menekşeler getirdim
Susuz, sevgisiz bırakma
Gönül bahçende ömürlük sakla onları
Kokumu hatırla, kokladıkça öp
Her günümün güneşi ela gözlüm
Mavi gülüm
Mor menekşem...
Zafer Direniş
...
KARABULUT
5.0
100% (6)