Davul, zurna, düğün, geride kaldı
Telli duvak vardı, allandı gitti
Asrilik eskinin, yerini aldı
Beşibiryerde’ler, pullandı gitti.

İpe sapa gelmez işler revaçta
İtibar kalmadı, kavukta taçta
Ne varsa talanda, ne varsa baçta
Köpekler doymadan, yallandı gitti.

Ambarda buğdayı, darısı gibi
Kovanda bal yapan arısı gibi
Sanırsın kırk yıllık karısı gibi
Zenginler fakire çullandı gitti.

Nerde aksilik var, gelir ardarda
Avrat evi bekler, herif hovarda
Fazilet hapiste, namus firarda
Ar namus kalmadı, ellendi gitti.

Bel bereket gitti, alın teri yok
Haklının divanda asla yeri yok
Adalet çamurda, amma kiri yok
Eski teraziler, yollandı gitti.

Kızı babasının koluna girse
Hele çekemeyen birisi görse
Artistik medyada gerek yok derse
İftira diz boyu, dallandı gitti.

Güller kokmaz oldu, çiçekler çalı
Her şey olduğundan daha pahalı
Yahu ne olacak milletin hali
Aklını fıydırttı, dellendi gitti.

Bir ikisi yetmez, üç beş hat al
Sarayların olsun gemi yat al
Yerli tohum öldü, sebzeler çatal
İsrail aşkıyla döllendi gitti.

Sadece ölümler gelmez tehire
Ispanak isyanda, döndü zehire
Aslan, çakal, tilki indi şehire
Tavuk horoz oldu, çillendi gitti.

Necati geçmişe takılır ağlar
Yargısız infazsız, yakılır ağlar
Maziye gömülmüş, çakılır ağlar
Bayramlar, sevinçler, küllendi gitti.

Necati OCAKCI
08.11.2019
ANTALYA