6
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
1060
Okunma

sen gülmeyince
güller açmıyor gülpembe
ne bir bülbül seni söylüyor
ne de bir türkü seni çağırıyor
çıplak, titrek hıçkıran bir ayrılık,
kirpiğinden damlayan zaman oluyor an
salkım salkım demlendikçe geceye hüzün
voltalaşıyor, nasırlaşıyor yudum yudum şafağa ayrılık
pastelsiz
bir mevsimde hep ölüm arifesidir aşk
penceresine yaslanan nemine de razıyken
aniden ıslak bir bakış çalar kapınızı
ve destursuz, fütursuz bir aldanışın
tokmağı olur kapınızdaki kambur
tüm maviliğinizle karaya oturur
ve köpük köpük boğulursunuz denizlerinizde
sökülür
halkasından pasına gonca veremeyen her zincir
susuz çamura bulanır
düşü yağmur olan her devrim
pembesine güzleştikçe,
zemherisinde morarır bir ecel
ve vadisine sus, makyajına pus olur
nefesi seğiren her menekşe
hayat dediğin,
yaprağı şiir tezgahında dokunan pembesine bir gül
yaşamak dediğin ise ilmeği kaçık bir düşselde
güzüne pembe değil midir
haydi… haydi kapatıyoruz gayrı
yüzünüzde sahtelenen son yaşınızı da bırakın gitsin
bitecek… bitecek neredeyse sahnelenen son perde
bitecek bize ayrılan, ayrılığa aşklanan son vade…
ilhanaşıcıeylülikibinondokuz
5.0
100% (11)