Dün yağmur vardı
Bugün poyraz esiyor
Kuzeyden güneye
Deniz çarşaf mı çarşaf
Uçsuz bucaksız
Ufuk çizgisi ince uzun;
Mavi su verilmiş
Sanki keskin bir bıçak
Aylardan Eylül
Kumsal sıcak mı sıcak

Sezon sonu yorgunum
Plajda bir şezlong
Benim olmasa da benim
Uzanıp yaslanacağım
Soyundum işte
Yazdıklarım biter bitmez
Sanki bir karetta
Kaplumbağa yavrusu gibi
Dalıp mavi sulara
Islanacağım kulaç kulaç

Şaban AKTAŞ
15.09.2019






KENDİM DİKTİM BAŞKA GÜZEL

Kendim diktim başka güzel
Kırmızı gül aşka güzel
Bir garip gibi boynumu
Bükmeseydin keşke güzel

Yüreğime yapışırdın
Gözlerimden akışırdın
En güzel sen yakışırdın
Gönlümdeki köşke güzel

İçime kor alev düştü
Gönlüme keder üşüştü
Ay yüzün en güzel düştü
Gitmeseydin keşke güzel

Ne sende ne bende söz var
Ciğerimde derin köz var
Ya sende ya bende göz var
Sende kaş göz başka güzel

Şaban AKTAŞ
14.09.2019 - 18.20






MAVİYDİ DERİNDİ SULAR

Maviydi derindi sular
Bölündü derin uykular
Dön maziye bir bak hele
Yağmur mu var dolu mu var?!

Kulak verip dinlesem de
Ah çekerek inlesem de
Özlesem de g/izlesem de
Aşkın çıkar yolu mu var?!

Kıyıdan çok uzaktayım
Dalgalarda kucaktayım
Suda bile ocaktayım
Aşkın sağı solu mu var?!

Bilmem ki sensiz neylesem
Aşkını derya m’eylesem
Derdimi kime söylesem
Anla/yan bir kulu mu var?

Şaban AKTAŞ
14.09.2019 - 10.41






YÜZÜN ÇİÇEK BOYNUN SUNA

Yüzün çiçek boynun suna
El değmedim dokusuna
Kokun ne de çok benziyor
Hanımeli kokusuna

Gül yüzüne kıyamadım
Koklamaya doyamadım
Geçti yıllar sayamadım
Baygınım gül kokusuna

Sanma şimdi uzaktasın
Kalbimdeki tuzaktasın
Hâlâ aynı sokaktasın
Baktım durdum yokuşuna

Şaban AKTAŞ
13.09.2019







ZAMAN YİYİCİLER

İşi bilmeyip de bilir geçinen
Kendini beğenmiş insancıklar var
Seni oyalayıp vakit geçiren
Çıkarına düşkün çok kancıklar var!

Oysa vakit nakit, akit akittir
Boşa geçen zaman boşa yakıttır
Kâlpte ne var ne yok Tanrı tanıktır
İki yüzlü dönek çok kancıklar var!

Aldanma her kulun söz verişine
Giyinip kuşanıp poz verişine
Hele bir araştır gerçe-k işi ne (?)
Kendin adam sanan(!) çok kancıklar var!

Bu kabahat ne benim ne de senin
Erkeği dişisi yoktur kahpenin
Önce söz verip de sonra dönenin
Boşa harcattığı zamancıklar var!

"Rabbena hep bana" diyen hep seni
Takmaz isen takar mıyım ben seni
Küçük hesapların küçük insanı
Sana göre masum (!) yalancıklar var!

Şaban AKTAŞ
13.09.2019







KEŞKE

Tenini tenime değdirdiğin an
Sardı benliğimi hoş bir heyecan
Bir daha dünyaya gelebilse can
Tanrıdan dileğim "Keşke"olurdu

Yaslansaydı belim ince beline
Dokunurdu elim gonca gülüne
Bir yuva kurardım saçın teline
Bülbülce figânım aşkla olurdu

Görmedim böyle bir derinden bakış
Eritip lâv gibi göz ile yakış
İşlendi gönlüme aşk nakış nakış
Gözündeki şimşek başka olurdu

Aşık Aktaş sever seni delice
Her seher serinde esen yelice
Yüzün ay güzeli sevda selice
Sana her bir sözüm aşkla olurdu

Şaban AKTAŞ
08.09.2019

Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
08.09.2019