2
Yorum
6
Beğeni
0,0
Puan
521
Okunma

ISPARTA
Sahil sıcak, yayla serin
Akşamları yel Isparta
Uçup gitmez mi kederin
Her yanları gül Isparta
Mis kokulu gül bahçeler
Kendine has dil lehçeler
Kâlpten bakış gönül çeler
Güzelleri gül Isparta
BIr bakışta bir gül sevdim
Biter mi hiç gönül derdim
Uğruna bir ömür verdim
Aşka giden yol Isparta
Gül yüzüyle içten bakış
İşler kâlbe nakış nakış
Yanardağ gibi bir akış
Yandı gönül kül Isparta
Bülbül ki güle hasretmiş
Dil figân gönlü mestetmis
Aşkı ruhuma res’metmiş
Gözde Mavi Göl Isparta
Vişne, kirazı, elması
Dilimde tadın en hası
Gül yüzün bir aşk deryası
Sevdim seni bil Isparta!
Bir yanında karlı Davras
Yaylası meşhur Anamas
Kasnak meşe ormanı has
Oksijeni bol Isparta
Sahil yanar, yayla donar
Gövel ördek göle konar
Gün batarken seni anar
Çok şirin bir el Isparta
Şaban AKTAŞ
18.08.2019 - 21.30
ISPARTA
ŞAPKAMI RÜZGAR UÇURDU
Şapkamı rüzgâr uçurdu
Düştü azgın dalgalara
Aklımı kızlar kaçırdı
Coştu sevdayla Marmara
Başımda yeller eserken
Yollara düştük biz erken
Ha bugün ha yarın derken
Daldım gittim dalgalara
Çaresizce bakakaldım
Şapkam ile suya daldım
Sulara bin sevda saldım
Dalga dalgaydı Marmara
Şaban AKTAŞ
15.08.2016
SAFRAN/ BOLU
Vakit herkes için geniş
benim için dardı
uyanırdım geceyarılarında
içim içime sığmayan
gerildiğim anlar vardı
Öyle bir çekiliş ki
kime ne zaman
neyin çıkacağı belirsiz;
yaşam piyangosu
bir de bakmışsın
gelip çatmış
sessiz dans; upuzun
ölüm tangosu...
Ömür yolu acı tatlı
alı yeşile karışır
dalı bahara
çıksam başı duman
karlı yüksek dağlara
sarı çiçek, safran yüzün
geceler ile yarışır
Gözlerinde gündüzün
ömür biter
bitmez senden gelen hüzün;
sabahın seherinde
güle çiy damlayası var
gecelerime karışır ay yüzün
gönlümün ağlayası var...
Yanağımdan dudağıma
süzülürken tuzun
suya bandım sanma
aşk içinde sonsuzun
Şaban AKTAŞ
13.08.2019 - 06.01
MAVİLER
Maviler içinde maviyim
Kızıllar içinde kızıl
Değil mi sana sevdalıyım
Mor çiçekli dallarda
Akasyalarda
Lavanta bahçelerinde
O çiçek senin
Bu çiçek benim
Gezinir durur düşlerim
Ne ballar yaparım sana
Arılar gibi vızıl vızıl...
Şaban. AKTAŞ
11.08.2019
İNSAN ORMANI
her ne kadar hayat
başladıysa da önce denizden,
annemizden doğunca
yeryüzünde aynı kökten gövdeden
koca bir insan ormanı olurduk,
kesilmeseydik göbeğimizden!
Şaban AKTAŞ
11.08.2012
Crystal otel
KAYMAKLI - KAPADOKYA
09.08.2018
Ay geceyi bürün gel
Mis kokular sürün gel
Bugün dünden güzelsin
Yarın daha şirin gel!
Oy Göreme Göreme
Değme benim yarama
Gönlüm gülü istiyor
Dokunamam harama
Hani benim mendilim
Yanar söner kandilim
Çöktü içime kasvet
Yüreğim dilim dilim
Öyle deli bir arzu
Yaktı kül etti arzı
Bu nasıl sevda gönül
Her gün yanmaya razı
Şaban AKTAŞ
09.08.2019
SU YOLUNDA HÜZÜN YUMAKLARI
Göklerde savrulan hallaç pamuğu
Buluttan buluta uçan hüznümsün
Gâhi yazın yağar, gâh güz yağmuru
Yel ile yolunu açan hüznümsün
Dünyanın olduğu ilk günden beri
Döner durur devran, günle seferi
Ateş gömlek giyer aşkın neferi
Göğe yıldırımlar saçan hüznümsün
Sevda yangınıyla tüter bu efkâr
Gahi sıcak poyraz, gâh serin rüzgâr
Gözümden gözüne eriyip akar
Kevser Irmağı’ndan geçen hüznümsün
Gönül ile gözde ateş bengisu
Damarımda kanım, canım dengi su
Yaşamın âhengi, yedi rengi su
Gökyüzünü tuval seçen hüznümsün
Boşluğa üstüste resimler düşer
Hayal meyal olur başımda düşler
Ayrı kalan yârim şimdi ne işler
Beni göğe salıp kaçan hüznümsün
Su yolunda hüzün bulut yumağı
Sarıyor başından dumanlı dağı
İrembağlarında gönül otağı
İpi elimdeyken kaçan hüznümsün
Uçurtmalar gibi uçar geçersin
Gökte nâr çiçeği açar geçersin
Örsünde kâlp döver/biçer geçersin
Yanardağdan küller saçan hüznümsün
İnsan bir can taşır, ömrüyle fani
Handa iki kapı vardı ya hani
’Bir varmış bir yokmuş’ masaldır yani
Yıldız yıldız kayıp geçen hüznümsün
Gökte uçan kuş yer/deki karınca
Yıldızların ötesine varınca
Ateşin sinemi aşkla sarınca
Sonsuzluğa kapı açan hüznümsün
Geceyle gündüzün ışıktır farkı
Ay ile güneşin yok otoparkı
Aşk ile dönüyor evrenin çarkı
Yıldızlarda çiçek açan hüznümsün
Eledim buğdayı, ç/ektim taneyi
Gördüm nar içinde binbir haneyi
Aşkla buldu bu can en şahaneyi
Şahların şahını seçen hüznümsün
Hava toprak su ve ateş içinde
Aşk bir mekân tuttu tel tel saçında
Ne akıl ne fikir kal/dır başında
Aynaları delip geçen hüznümsün
Yüreği dağlıyor gözünün feri
Yüzüne bağlıyor zülfün telleri
’Su gibi aziz ol!’ ey güzel peri
Aşk ile çağlayıp geçen hüznümsün
Aktaş sen de aşkla yele kapıldın
Sevdin de hasretle sele kapıldın
Yıkıldın söküldün yine yapıldın
Her gün yeni dertler açan hüznümsün
Şaban AKTAŞ
Temmuz 2012
AKIŞ
Öyle hızlı akıyor ki hayat
Peşpeşe arabalar
Biri Mersine gidiyor
Biri tersine
Sarmaş dolaş iki yılan...
Herkes bir hayâl peşinde
Ezeli hırsız
Hırsızlığını anlayamadan
Kim bilir hangi yeni tilkiler
Kuyruk kuyruk düşünde...
Zaman gelip geçiyor
Yanarken yürekler derin
"Az gitmiş uz gitmiş"
Kişiler hayâllerinin üstüne
Bir tas soğuk su içiyor
Şaban AKTAŞ
06.08.2019. - 13.26 (