13
Yorum
23
Beğeni
4,9
Puan
867
Okunma

Ayrılık derdini, böyle bilmezdim
Hasretin en büyük dert imiş meğer
Bir gün bile olsa, ayrı kalmazdım
Açtığı bu yara, sert imiş meğer
Gözümün yaşları, hep içe aktı
Özlem ateşleri, gör nasıl yaktı
Yar gelince akla, bir gece vakti
İçimi kemiren, kurt imiş meğer
İstediğin anda, bak gidilmiyor
Sebepsiz acılar, hiç tadılmıyor
Yanında olunca, fark edilmiyor
O cananın yanı, yurt imiş meğer
Yaşamadım saydım geçen her günü
Yerini hiç bir şey, tutmuyor hani
O da unutmazmış duydum ki beni
Seven yürek ise, mert imiş meğer
Gönül görmeyince, hep endişelik
Ararım durmadan, ben felik felik
Sevda denilen şey, iki kişilik
Aşk acısı çeken, fert imiş meğer
Bu derdi çeken de sanki ben tekim
Hüzünler dağ oldu bende nitekim
Ne Nisan, ne Mayıs, ne Eylül, Ekim
Ayrılık yürekte, mart imiş meğer
Yakar, yıkar gönlü, sevda vesair
Yâr iken bir anda, olmuşum zair
Lüzumsuz diyor ki, özleme dair
Gördüğüm açık bir kart imiş meğer
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ZAİR: Seyirci (E) Ziyaret eden, ziyaretçi. Hatır sormaya, görmeye giden
5.0
95% (18)
3.0
5% (1)