Birleşen yolların, çataklarından
Kimler gelip geçti, de ata yurdu
Doru atlarıyla, otlaklarından
Kimler geldi geçti, de ata yurdu

At ile tayların, toynaklarında
Coşan gözelerin, kaynaklarında
Nehir boyların da, yaylaklarında
Ne çiçekler açtı, de ata yudu

Gökçe çiçek görse, yüreğim atar
Yayla göllerinde, sunalar öter
Göklerde süzülüp, yaparken katar
Kaç turnalar uçtu, de ata yurdu

Oğuz Ata’mızın, baktığı yöne
Gurur kaplar içim, bakınca düne
Vatan hasretiyle, yanan bu sine
Neden seni seçti, de ata yurdu

Ulu ozanların, tüm irşatların
Özlü sözleriyle, tüm nurşatların
Çin sarayın basan, o Kürşat’ların
Sayıları kaçtı, de ata yurdu

Bizden selam olsun, bozkurtlarıma
Yiğit balasına ve mertlerime
Doğu Türkistan’a, tüm yurlarıma
Kimler ömür biçti, de ata yurdu

Lüzumsuz ateşten, libas giyerek
Tengri dağa bakıp, gülümseyerek
Kızıl Elma aşkı, bitmez diyerek
Kim sevgiler saçtı, de ata yurdu

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

ETEK YAZILARI

ÇATAK: Yolların ve suların birleştikleri nokta..kavşak
DORU: Kırmızya yakın at rengi
GÖZE: Suyun çıktığı yer
SUNA: Ördek
GÖKÇE ÇİÇEK: Yamaçlarda yetişen mavi renkli yavan çiçeği
KATAR: Turnaların gökte uçarken "V"harfi şeklindeki dizilişleri
KÜRŞAT: Çin Sarayını kırk kişiyle basan be o saraydan sağ çıkmayı naşaran, VEY nehri kıyısında şehit edilen yiğit
İRŞAT: Doğru yolu gösterme, uyarma
NURŞAT: Nura boğulmuş, nurlanmış, nura gark olmuş