Kalan nedir, gönlü çalan kimdir
Yekün nedir, kalan ne, alan kim
Pejmürde, sadece öyle giyinenmi
Saflıkmı benimkisi,ağaçtan düşen karadut
Açan laflar birbiri ardı sıra, yarınları kanatan
Ortalığı kaynatan, bir sürü dangalak
Ortalıkta dolaşırlar salak, salak
Yer yarılsın, tüm kötülükleri yutmaya
Anlatılamayan sancılar arka, arkaya
Kapımı kilitli olan, yoksa dilmi
Sen istemesen, dil kötülük söylermi
İğde çiçeği kokusunda, kendinden geçmek
Daha dün dediğimizin üstünden geçmiş yirmi yıl
Kül kedisi, kıl keçisi, bir acayip şaşırtmaca
Yırtılan yüzleri, yüzsüzlüğe doğru
Parekende yaşanan bir sürü hayat
Yüksek gerilimli aile yaşamları
Şimsek nereye çakmış, Yıldırım nereye düşmüş
Benim niye haberim yok, ölende yokmuş zaten
Ölmeden önce ölmediysem, bin kere ölmüşsün
Dere, deniz kenarımı kalmış kirlenmeyen
Hangimizin ruhu, arınmış yarınlara
Yazlık, kışlık birbirine karışmış
Bulgur pilavı, semiz otu kardeş olmuş
Dağdan aşağı, bir şeyler yuvarlanıyor
Gönüllerdeki heyalan, ne zaman duracak
Pusudaki avcı, avını ne vakit vuracak
Son zamanlarda herkesin kendi doğrusu var
Her kes yanlış biz doğruyuz dayatmaları
Kandırıyorlar bir dondurmaya birilerini
Ne soğuktan anladığımız kaldı
Ne sıcaktan yılgınlığımız
Dört yol ağızları, sıkı sıkıya trafik dolmuş
Ambulans, polis sirenleri birbirine karışmış
Bir dağınık kaçış telaş
Jandarma dağlarda terörist avında
Gece gündüz yürek Hangi avda
Silme karanlığı silme aydınlıklarla kapat
Ey gece sen karanlığın çok ama
Gün doğduğunda
Karanlığı yıkar aydınlık
Ey gece
Sen aydınlığı yenebilirmisin

Cengiz AKSU