Fena takılmıştı aklıma
derin bir sessizlik içinde
bir kez daha açıp gözlerimi
doğrulurken yerimden
sarkaçlı bir saatin salınımları
gelip geçti düşlerimden

Bir ileri bir geri
daha kaç kez gidip gelebilirim
salınım aralığı daralıyor
hızını kaybeden rüzgâr
dinginleşiyor günden güne
küçülüyor çerçevesi hâyallerin

Suskunlaşıyor dilim giderek
derinleşiyor sessizlik
güneşin battığı yerde
kapanıyor sayfa sayfa zaman
çekiliyor ömürden
gün perde perde

En çok yüreğime dokunan
selâ sesi mahallede okunan;
gözümün önünde musalla taşı
biri gelip biri giderken
tükeniyor sevinç ile her acı
duruyor zamanla saa/tin sarkacı

Gong 00.00’ ı vurduğu an
beyaza bürünüyor tüm renkler
üstüste akrep ile yelkovan;
eyvah ki ne eyvah
ne mavisi yeşili sarısı
ne pembesi kalıyor hayatın
her ölüm koyu siyah karanlık
karlar ülkesinde geceyarısı...

Şaban AKTAŞ
12.03.2019 - 10.50

Fotoğraf: Şaban Aktaş





G/ELİN OLUP GİTTİN BAŞKA DİYARA

Gelin olup gittin başka diyara
Ben oldum derdini içine atan
Gün geldi içimde deşildi yara
Ben oldum hasretle düşüne yatan

Ne çok sevdiğimi yokken anladım
Tuz eridi damla damla damladım
Geldi geçti ömür murad almadım
Gül oldun dikeni içime batan

Gönül feryât eder bir bülbül sensiz
Gül olur mu gülüm sence dikensiz
Saplanır içime bir ok nedensiz
Sen oldun gözümün içine bakan

Sen gül idin, gülün dalında tektin
Yanağın gül gonca baldın petektin
Atlastın, ibrişim, ş/aldın ipektin
Sen oldun darını boynuma takan

Şaban Aktaş
12.03.2019 - 15.32

Fotoğraf : Şaban AKTAŞ