2
Yorum
11
Beğeni
4,9
Puan
1161
Okunma

Hayatın sarsılmaz ciddiyeti
yordu günden güne ruhumu
bitmez ayazı fırtınası
savurur sonbahara karıştırır gazellerimi .
Bu taze baharın yeşilinde
papatyalardan taç yapıp
saçlarıma takamazmıyım ?
güller koklayıp türlü türlü
onlarla konuşamaz mıyım?
Geçemez miyim bende alemin
geçtigi engebesiz yollardan
geceleri yıldızlarla konuşup
yarınlara dilekler tutup ,
gülüp eglenemez miyim ?
Ne yana dönsem sebepsizce
kötü gözler var üzerimde
başımı yan tarafa çevirip
görmezden gelemez miyim ?
Tutturdum kalp kapısına
çelik’ten bir kilit lazım diye
bilmem kaçıncı yılın
kaçıncı ayında
hangi günün hangi saatinde
o kilidi sökemez miyim ?
Yavru kediler ve kuşlar etrafımda
yiyecek istiyorlar durmadan
bir gün de vakit bularak
onlarla ilgilenemez miyim ?
Yaşarım da ; başarırım da
başarılmaz gibi görünen
her zor işi ,
yeter ki değişsin gözlerimde
yaşamın iç bunaltan rengi .
Şaşırma insanım ben de
haklarım var senin gibi
oynamayınca kabuklarıyla çabuk iyileşir gönül yarası
diner sancısı.
Belki de bozarak tövbemi
affederek yücelirim
kalbimin büyük hatalarını
leyla gibi sevebilirim ;
girilmesi sevilmesi zor bir kalbi.
Nuran KARACA
11
5-2-2019
5.0
91% (10)
4.0
9% (1)