ÇOK MUDUR ONA BİR GÜLÜŞ ?...

Bir kere insanın yolu eğrilmesin,görmesin yokuş,
Bi daha göremiyor baharları,bitmiyordur asla kış,
Ancak onun halinden anlar,o gibi damdan düşüş,
Yalvarıyor Yaradan’a,çektikleri olsun rüya ve düş...

Giydikleri köhne ve yırtık,yama olmaz derde çare,
Boynu bükük gezinir,akranlarına karşı hep biçare,
Dert bir değil ki elvan elvan,gönülde bitmez yare,
Cep delik cepken delik,yediği içtiği duruyor rüküş...

Bulduğunda yarı tok,yoklukta sabahlara kadar aç,
İhtiyaç fazla,açıklar kapanmıyor,herkese muhtaç,
Günlük yaşıyor,geçici çareler, olamıyor derde ilaç,
Yaşamı darmadağın,telafisi namümkün bir çöküş...

Biçare leylekler misali,bütün ömrü geçiyor laklak,
Dönüş yoluna çıkmışa,araba gibisin,tekeri patlak,
Göçer dünyadan garip, kurtuluşu bir avuç toprak,
Kendisinin kurtulduğuna sevinen,daimi bir göçüş...

Şeyhim;Derki gel felek,etme cefa,yeterdir bu naz,
Bir ömür çalıştırıp onu,sen hep söyledin,çaldın saz,
Haniya derler,tavuk gelen yerden esirgenmez kaz,
Feryadı ulaştı Asuman’a,çok mudur ona bir gülüş?...


Nurettin GÜLBEY
Saat : 00:14
30.01.2019
YALOVA