"ELVÂH

Hecelerim düşümü , düşüm hece irdeler
İltihablı ellerin sırrını verme elvâh
Kurşun kelimelerim feryâdımı perdeler
İz yılların izinde saklıdır ağrılı âh.
İltihablı ellerin sırrını verme elvâh."

Başını yastığa koyduğunda şiir gelir us'a oturur, dile dolanır hece... Kelimeleri giyer, giydirir ah... Perdenin arkasını görmek meziyet belki de bakmak yeterli...
Ahların feryadı kurşun gibi işler bazen sözle bazen sus ile... Birikmek, birikmişlik sızar çatlaklardan... Sınırı vermez belki ama izlerini saklayamaz insan...


"Ve... ağır bir ağrısın ’güzel gözlüm’ devâsız
Ben ki; vuslâtsız vuslât , ben ki; eriyen demir
Kâbuksuz yaraların yarasıdır pervâsız
Bakışın imtihânım bakışın binbir emir
Ben ki; vuslâtsız vuslât , ben ki; eriyen demir"

Ağrının da dareceleri var en ağırı en güzel gözde ağırlanır... Güzel gözlüm'ün bıraktığı iz de ağır gelir... Eriyen demir olmak, cehennem yakıcılığına atılmak... Demir eğilip bükülmez, erir, en yüksek derecede yakıcılığına teslimiyet.
Bakışların kudretinde eritmek, teslim olmak...
Vuslat olmak kavuşamadan...

"Seherin soğuk yüzü geceye ayna tutar
Ruhun ki; kör kaldırım üzme kendini yetim
Yıldırımlar insanı, insan yıldırım yutar
Kaderden kaderine niyetlenmiş niyetim
Ruhun ki; kör kaldırım üzme kendini yetim."

Yetim olmak, hissetmek... Yıldırım yutmak çağrışımı, etkisi müthiş, ateşi yutmaktan öte, hızla düşen ateşin insanın içine çakılması... Bir olmaya meyl etmek, ruhun gözü kapalı kendini yakması...


" Vâvlığımla ,nûnluğum yeri göğü titretse
Ya Vedûd kudretinle gül üşür yaprak üşür
Kul kulluğundan hâcil ,ve...kâinat âh etse
Günâhkar cümlelerle dil üşür toprak üşür
Ya Vedûd kudretinle gül üşür yaprak üşür."

Çırılçıplak ve en yüksek ses, çığlık olup titretmek yeri göğü
içi üşümek
iç üşürse
donar... Kul gühahınla aciz, çaresiz... Toprak olmak da zor... Toprağın titremesi, titretmesi de...

" Paslanmış düşüncenin kilidi paslı olur
Vâkit yas vâkti ama ağıt yakışmaz dile
Ölen,ölümse eğer yas bile yaslı olur
İrinli yaşlar akıt tövbe ile af dile
Vâkit yas vâkti ama ağıt yakışmaz dile."


Paslanmış kilidi açmak zordur... Paslı düşüncesi olanlar başkaca fikirlere kapalıdır.
Ölümün ölmesi, ölümsüzlük...
Yasın yaslı olması... Bazı hallerde yas tutmak yastır. Göz yaşı düşmeden içe akıtılır, ağıt içe dökülür... Razı gelmek, teslimiyet ki Allah'a...
Sabrın kudretiyle susmak...

Vuslâtı kelam

Elvâh - Tablo


"Dost incileri


İlhasında tekbiri dilde değil özde ver
Kadirşinas gönlünu heder etme ey gönül
Aygenle mutlu isen, sev ne şeşer, ne beşer
Arıyorsan huzuru vazgeçilmezdir ödül
Kadirşinas gönlünü heder etme ey gönül...."

Maneviyata teslimiyet, en yücesine aşkın... Geçici aşklardan arınmak... Hakakikata yönelmek...


Ritmi yüksek, duygu yoğunluğu betimlemelerle keskinleşmiş...

Selamlar, sevgiler

Vuslâtsız vuslâtın özlemi ve hüznü çığlık olur dökülür hecelere...Öyle bir dökülür ki sanki bir şarjör kurşun boşaltılmış gibi olur üstlerine. Sonra seyreyle heceye dair neler yazılıyor seven bir yürekten. Her bir hece yüreğini deler de geçer o saatten sonra. Belki ilk an hissetmez insan acıyı fazla ama biraz zaman geçince üstünden eyvah ki eyvah...

Ya sen nasıl bir şairsin, nasıl bu kadar güzel yazıyorsun ablasının bir tanesiiii
Şiir mi soluyorsun oksijen niyetine nedir :)
Bu işin bir sırrı var ama çözemedim henüz.

Kuşum harika bir şiir, çok beğendim. Beğenimi anlatacak kelime bulmak zor. Ben dün de okumuştum bu şiiri ve günde olur diye bekledim ama kısmet. Benim gönlümün şiiri oldu.
Kutlarım canım benim o güzel yüreğinden öptüm

Sevgilerimle

İnsan anlayabildiği kadarını severmiş... Bir büyüğüm ile sohbet ederken ‘ Roman mı yazıyorsun toplumu izle revaçta olan ne? Din mi ? Bilmesen de yaz. Yazamıyor musun? Yapabildiğini yaz, kitabın ismini dini yap ya da kapak fotoğrafına dini motifler ekle ... Revaçta olan aşk mı? Aşkı yaz... Ama ne yaparsan yap toplumun seviyesine göre yaz...’ demişti... Ben şiirde yazıyorum dediğimde de ‘ Dağlara , taşlara, aşklara yaz... Ama ne yazarsan yaz basit yaz ‘ demişti...

Evet basit yazmak gerek... Sembollermiş,imgelermiş,derinlikmiş, orijinal kafiyeler benzetmelermiş, edebi sanatlarmış... Yok sadece basitlikmiş aranan... Onu da biz yapamıyoruz, işte...O da bizim kusurumuz.

Doğru olan da kusuru farketmek olsa gerek...Çünkü problem bilinmeden çözüm olmazmış. Bu sitede yıllarca en üst seviyeden yazan birçok dostumuz bu kusurlarını görmüş ve kusurlarınlpa çözüm bulabilmek için sessizce uzaklaşmışlardı.
güzel
Şiire baktığımda her şey yerli yerinde orijinal kelimeler, imgeler...Kafiyeler uygun... Artık mısra dörtlüğü tamamlıyor ... Farkedebildiğim şiirde şeklen bir sorun yok.Anlam anlayabilen için gayet doyurucu...

Ama dediğim gibi derinlik var...
Orijinallik var...
Şekil tam...

O yüzden umarım çekilen tombalada bu şiir denk gelir ve günün şiiri olur...

Önceden bu sitede bir seçki kurulu olduğunu zannediyordum günün şiirini yazısını seçen ama takip ettiğim kadarıyla kura ile oluyor... Yoksa başka türlü izahı olmaz.

Tebrik ederim vuslat...
Güzel şiirdi...