2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
946
Okunma

Şehrin ışık kırıntıları oynaşıyor semada
Ziya kelebekleri uçuşuyor lambada
Kanat çığlıkları sessiz yayılıyor camda
Aydınlık gölgeleri dalgalanıyor duvarda
Vicdanın renkleri dağılıyor şafakta
Yıldız felekleri dökülüyor karanlıkta
Kalbin dehlizleri göçüyor hulusta
Sevdanın mahzenleri yanıyor feryatta
Dünyanın dümenleri fırlıyor ufukta
Çirkefin düğünleri kutlanıyor mehtapta
Işıklı bahçelerin çocukları uçuşuyor boşlukta
Beyhude aşkların gemileri coşuyor sancakta
Denizin âlemleri savruluyor yelkende
Mevsimin rüzgârları kavuruyor enginde
Zamanın çemberleri dönüyor kaderde
Ufkun uçurtmaları yüzüyor gönlümde
Kıyamet güneşleri doğuyor mahşerimde
Yârin hain gülüşleri dağlıyor yüreğimde
Göğün yıldızlı sahilleri yıkılıyor hasretimde
Semanın güneşli kıyıları seriliyor gözümde
Saydam suratlar gülüyor aynada
Zalim inkârlar perdahlıyor dünyada
Mezarlık kuşları ötüyor rüyamda
Ayın rıhtımları kavruluyor kâbusumda
Renk kuşakları dağlanıyor akşamımda
Yıldırım kırbaçları vuruluyor ormanımda
Sevda sarayları derinleşiyor uçurumda
Zamanın suları çekiliyor ruhumda