0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1043
Okunma

Mevsimler gelip geçti yine
Herşeyi tekrar başa sardık
Huzur yok yine bu güne
Herşeyle acıya, hüzne vardık
Çalar bir neyzen hüzzam makamı
Bağrımı ezdim, bu sevdanın anlamı
Bırakmaz hayat kanlı eliyle yakamı
Ne ister bu ahvali garip canımdan
Yorgun halimden duygularım kaçak
Yüreğim sevda yolunda koca koçak
Dargınım ben dünyanın adaletine
Gönlüm yine güzellik beklemiyor bu ocak
Dışarının ayazı içimdeki ateşe yetmiyor
Elim buz kesti, göğsümde ateş fırtınası
Benim bir derdim bin derdim etmiyor
Bu ahvallare ne akıl ne sır ermiyor

Ayın görkemli ışıltısı, akla dolu yeri parlattı
Yerin aklığı yüreğimin derinliğini aydınlattı
İçimdeki boşluk, aklığın aydınlığını daralttı
Bir damla erimiş kar düşüp, sinemi tınlattı
Ağaçların çıplaklığını, örtüyor bir beyazlık
Gönlümün açlığı, gözlerimi dolduruyor bir an
Zorluyor bedenimi huzurdan yana azlık
Ciğerlerimi tıkatıp yakıyor yarlarımdan sızan kan
Tekin bir yerde harabe olmuş limanım
Kış ortamı arttırıyor yalnızlığımı
Karlar su serpiyor yüreğimin derinliğine
Bir kez daha söylüyor yanıldığımı
Yüreğimin ateş ocaklarında kalbim tava getiriliyor
Her bir damla göz yaşımla su verdim
Göğsümün boşluğu poyraz estiriliyor
Ben dünyanın gitmek istemediği yerdim
Dağlar, çığlıklarımı bir bir tekrar eder
Yüzümü okşayan bir meltem eser
Ve hatırlatır, bana gelir yine bir keder
Kalbim durur, bedenim soğuk keser
✒Âmâ Kalem
5.0
100% (4)