Her acıya göğüs gerdim katlandım
Öldüm öldüm yine dirilip geldim
Sabır çiçeğini gördüm tatlandım
Gözünün rengine serilip geldim

O ki bedenimde dal dal sarmaşık
Gönül bir pervane delice âşık
Çıldırtır insanı o parlak ışık
Aşk ile nuruna sürülüp geldim

Gözlerine baka baka vuruldum
Sular gibi aka aka duruldum
Gökyüzüne yıldız yıldız serildim
Aşk zembereğine kurulup geldim

Ben geldiğimde sen yerinde yoktun
Ağlatttın yüreğim derinden yaktın
Baştan sona değin dünyamı yıktın
Yokluğundan O’na yâr olup geldim

Göz ile göremez isen dengini
Öz içinde ara gönül dengini
Derleyip ruhunda tüm ahengini
Hem iyi hem kötü yerilip geldim

Çöz âlemin sırrın çözebilirsen
Çık gez dolaş arşı gezebilirsen
Benliğinde O’nu sezebilirsen
Kat kat katlanıp da dürülüp geldim

Ne büyüktür ki O cana can katar
Can içinde canan nabzında atar
Ölüyle dirisi bir olur yatar
Ben O’nun yoğundan var olup geldim

Başım yüce benim ufkum engindir
Çünkü Hak Teâlâ ruhun, dengindir
Varsa da yoksa da gönlüm zengindir
Kâlp ile bedenen BİR olup geldim

Meyletmem ne para ne de puluna
İrşad eylemişem Hakkın yoluna
’Enel Hak’ diyenin girdim koluna
Örsünde bengisu verilip geldim

Kazma kürek vurdum beli belledim
Tohumunu ektim unu eledim
Devranı değirmen taşı belledim
Taşında bilendim kırılıp geldim

Ne hacı ne hoca ne de rahibim
Aktaş’ım ben bir tek O’na sahibim
Külliyen yıkılsam yok bir k/ayıbım
Cümle âlem Hak Bir derilip geldim

Şaban AKTAŞ
22.12.2018 - 11.21

Fotoğraf: Şaban AKTAŞ