1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2219
Okunma
Akdamar Efsanesi
Van Gölü içindeki, Akdamar Adasında bulunan Baş keşiş dediği dedik bir adamdır. Tamara adında güzeller güzeli bir de kızı vardır. Tamara dinsel bayramlarda giyinip kuşanıp da başına çiçeklerden taç takarak bir dolandı mı, öbür keşiş kızları ne yapacaklarını şaşırır, içten içe onu kıskanır ona diş bileyip tuzaklar hazırlarlar. Adanın karşısında, Gevaş yakınında yalnız yaşayan genç bir çoban vardır. Delikanlı gündüzleri gölden avladığı balıkları yer, martılarla söyleşir, sulara dalar, saatlerce yüzer, yorulunca da ağaçların serin gölgesinde uyur. Yüzücülükte üstüne yoktur.
Günün birinde gene sulara dalıp çıkarken, adaya iyice yaklaşır, merakını yenemeyip karaya çıkar, bir badem ağacı ardına gizlenir, çevreyi izlemeye başlar. Birden
badem çiçeklerinden tacıyla tatlı bir ezgi mırıldanan Tamara’yı görür. Kız bir ses duyup dönünce delikanlıyla karşılaşır. Kaçmaya yeltenir, ama delikanlının yakışıklılığı onu da etkilemiştir. Akşama değin söyleşirler, gene kayalıklarda buluşmak üzere sözleşip ayrılırlar. Delikanlı yüzerek karşıya geçer. Kızın babasından korktuklarından geceleri buluşmayı kararlaştırırlar. El ayak çekilince kız kayalıklarda bir fener yakar, delikanlı da ışığı gözleyerek yüze, yüze gelir. Buluşur, konuşur, koklaşırlar.
Bu durum uzun bir süre devam eder. Bir süre sonra öbür keşiş kızlarından biri onları görür, hemen baş keşişe haber verir. Baş keşiş çok öfkelenir, ama kızına bir
şey söylemez. Ertesi gün göl dalgalıdır. Akşama doğru fırtına çıkar, dalgalar daha da coşar. Kız kayalara gitmez. Keşiş bir fenerle kıyıya gelir. Delikanlı ışığı görünce meraklanır. Sulara atlayıp yüzmeye başlar. Keşiş fenerin yerini sürekli değiştirdiğinden delikanlı iyice şaşırır, yorulur. Sonunda azgın dalgalara yenik
düşer. “Ah Tamara, ah Tamara” bağırışları ile boğulur ve ölür. Sesi duyan Tamara, kayalığa koşar, babasını görünce işi anlar. Tamara da kendini sulara atar. İki sevdalının ruhu gölde buluşur. Adaya Ahtamara adı verilir. Bu ad, zamanla Akdamar’a dönüşür.
Gel bir akşam üstü Göl’e inelim
Günün batışını bir de burda gör
Ruhumuzdan gamı, derdi silelim
Kalbin atışını bir de burda gör
Uzayan gölgeler vurunca suya
Başın omuzumda dalsan uykuya
Ben hayâl diyeyim, sen say ki rüyâ
Cennet yatışını bir de burda gör
Rüzgâr ılık ılık dokunup geçsin
Gül kokunu alıp, sulara saçsın
Yıldızlar şavkını gözünden alsın
Ay’ın gülüşünü birde burda gör
Çarpanak’ dan suya yeşil yeşil bak
Efsane feneri bir de kendin yak
Güllerle bezeli o tacını tak
Yürek yakışını bir de burda gör
Bir Edremit’e bak, bir Akdamar’a
Güzeller ardında olsunlar sıra
Bir uçtan bir uca sen ve Tamara
Sevgi akışını bir de burda gör
İbrahim Taşdemir
"Çarpanak" Van Gölünde bulunan başka bir adanın adıdır.
5.0
100% (2)