Neden, niçin diye hiç sorma bana
Muhacir gözüne vuruldum gülüm
Candan gülüşlerin değer cihana
Sende aktım, sende duruldum gülüm.

Sanki kırk yıl gibi, ezeli vardı
Sıcaklığın yaktı içimi sardı
Ulaşmak istedim yolların dardı
Hayalde de olsa, sarıldım gülüm.

Pervaneler olup, döndüm şaşkına
Bilmem lâyık mıyım senin aşkına
Sırçadan yapılmış gönül köşküne
Sevinçten yan gelip, kuruldum gülüm.

Yaralarım göz göz, döndü çıbana
Davetsizce geldim girdim obana
Son dem mutluluğu çok görme bana
Ardından koşarken, yoruldum gülüm.

Kulak asmam asla, dedikoduya
Ben özümü sundum, sana hediye
Beklediğim yere gelmedin diye
Ne kırıldım, ne de darıldım gülüm.

Sen sen ol, mecliste geriye kalma
Hikmet sofrasında, inkârcı olma
İçten duyguları, hafife alma
Aşkın mayasıyla, karıldım gülüm

Necati’m yüzüne, her gün severler
Namert sokağında, merdi döverler
Doğrucuyu dokuz köyden kovarlar
Bilmem ki kaç kere, sürüldüm gülüm?

Necati OCAKCI
18.11.2018
ANTALYA