altın çamura düşse de
değerinden kaybetmez

lakin,

çamurlu bir altın da göze hoş gelmez..

göle çaldığımız maya
-takviminden" evvel tutsun diye
remmal kiralamıştık
kum büyücüsüne


o zamanlar saçmayı sapan ile vuruyorduk
don lastiğiyle bağlıydı
kızların ikiz örgü saçları


kendini ağırdan satıyordu zaman
kadir,kıymet biliyordu
kıymeti de kadir


renklerin makas aralığı şimdiki kadar geniş değildi
misal grinin elli tonu yoktu
kırmızı maviye karışıp
morarmıyordu


yakın akraba değildi aşk
bir başka aşkla karışıp
sancısı tutmazdı ayrılığın
düşük riski altında

uzun lafın kısası,,

altının ayarı vardı
sarrafın terazisinde kalp
çok hassastı


devir değişti tabi
zaman denilen çarkın dişleri arasında ufalanan çağ
level atladı yalnızlığa


artık altın suyuna banan sadakatin çamurlu ellerinde
para basıyor güzellik


bir yüzü tura
bir yüzü kar’a yazı yazsa da..


şimdi bulmak zor
aramak beyhude


gümüşi bir yalnızlıktır huzur dediğin
yıldızlar sim olmuş
yağar her gece,,