3
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
1576
Okunma
senin için ölürüm dedi..
baktım,
kaç kere ölüp ölüp dirilmiştir diye
susuzluktan çatlamış dudaklarım, hiç düşünme inan dedi
gözlerim;
aynada sana bakmaktan usandım
aklımın elinde megafon;
bıkmadın mı yalandan..
durun dedim,
bir de kalbime sorayım
-kaybedecek ne var ki ?!
çatlamış dudaklarımı öpeceği yerde, yağmur duası edip
su veriyordu
kurda kuşa
saksıdaki çiçeğe
iki göğsü birden aşktan kesilmiş gibiydi
hiç olmazsa süt
beyaz olsun derken ,, çilekli
gitti kedilere verdi
aşka aşık meczup gibi secde ediyordu kalbime
okuyup üfleyip
kutsadığı sevdaydı
el sürmeden duvara astığı..
hayatı yaşayıp bir yandan
benim için ölmeyi de ihmal etmezdi
elinde altın tepsi
içinde el değmemiş cennet meyveleri
her uzandığımda cıss
kovuluruz yoksa
kalp cennetinden
melek olmaktan bıkmıştım artık
bir kitabın edebi sayfaları içinde sıkışıp kalmak
ve manaya soyunmak..
gittim kapısı olan cennet buldum kendime
açtım"
açlığımı bastırdım
güneş gören kırmızıya dişlerimi geçirdim
teşekkürü borç bilip
vadelere böldüm,,
dedi ki;
kovuldun cennetten
dedim ki;
ben senin cennetine
hiç girmedim ki ?!
velhasıl bitti,,
sonra o geldi..
dedim ki
ne kadar seviyorsun
-ölecek kadar..