5
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1212
Okunma
ağır mıydı
yüreğinde taşıdığın bulut
unutuyor muydun yahut
biliyorum,
bu bir zaman sorunu...
etrafımızda
olup biten herşeye
duyarsız kalışımız.
umurumuzda değildi
bedenimizdeki delikler,
sökükler diyorum ben...
hiç bir iğnenin
dikmeye yeltenemediği
ve olgunlukla karşıladığımız,
sustuğumuz sonra,
gülüp geçtiğimiz...
bizden uzak
ne kadar çok şey vardı.
üzerine alınır mısın
bilmiyorum ama
üstümde taşıdığım
gök
-yüzünün
derinliklerine
şiirlerimi saklamaktan başka
bir çıkar yol bulamadım..
altımda eridikçe toprak.
yani tutuştukça
su/yun dilimde
içimde/içinde ki
yetebilir miydi bilemiyorum
hangi anı
hangi anın
doyuma ulaşmamış ruha..
hiç gitmediğim şehirlerde
dumanları tütüyor bacaların
içinden/içimden
deniz geçen şehirlerde
tekneler
hep dalgalara çarpınca
parçalayabiliyor denizi.
dudaklarında
adalar dizilmiş,
ķınalı,
heybeli sonra
cunda da dem tutmuş yalnızlık
gerdanını öpsem ne olurmuş ki
ıslak
derinlerinde/dehlizlerinde
daha önce gidilmemiş
bir yol aradım ben
malumun olsun yok..
ellerinle tutarmıydın
sende ellerimi
zaten sapılmış bir yolda.
yarım kalan biranı döküp
içimize,
yol almaya devam ettik
biliyorsun
hiç bir yere...
(...)