6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1176
Okunma
Dinlerken rüzgârın ıslık sesini
Duyarım ensemde yar nefesini
Gördükçe yaprağın dalda resmini
Yaprak ayrı söyler dal ayrı söyler
Kapılmış gidiyor aşkın seline
Feryadı figanı vurmuş diline
Özlemle vurdukça sazın teline
Ozan ayrı söyler tel ayrı söyler
Hasret hiç bitmeyen dil yarasıdır
Hayatla ölümün tam arasıdır
Bülbülün çektiği gül belâsıdır
Bülbül ayrı söyler gül ayrı söyler
Gonca gül misali umutla açan
Derman arayana şifalar saçan
Neler neler söyler; fincana bakan
Falcı ayrı söyler fal ayrı söyler
Karada mı desem suda mı desem
Bir yol görüyorum ufkunda hep sen
Sonunda hasret mi mı vuslat mı bilmem?
Yolcu ayrı söyler yol ayrı söyler