3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1611
Okunma

Sağır, kör, uzunken gece
Maziye daldım bir ara yine
Yokluğun yok ederken hayallerimi
Özlemindi ayrılığa fal açan çingene
Yani seni düşlerken yavan belleğimde
Uykuyu alıştıramadım bir türlü kendime
Zaman ve mekan durmuşken beynimde
Saatler yokluğunu çalıyordu
Ve bilmiyordun ki geceler uzun.. sabahlar olmuyordu
Döndükten sonra sağa sola
Bilmem kaçıncı kez uyuyup,uyanışımdı
Ne zaman gözlerimi kapadım
Ve neresiydi bilmiyorum
Düş de düşsü bir yer işte
Yol uzundu ilerisi de karanlık
İlkin konuştuk havadan-sudan
Mutsuz görünüyordun biliyormusun küçük
Mahcup ve pişmandın üstelik
Bir şeylerden rahatsızdın belli
Utanıyordun yüzüme bakmaya sanki
Bakışların kaçamaklı
Gözlerin,..
O zeytin karası gözlerin buğulu
Gülen gözlerin sisli
Sonra geçmişten konuştuk bir ara
Sustun birden dokunmuş gibi yarana
Dedim ya
Bir mahcubiyet bir utangaçlık vardı üstünde
Neydi nedendi söylemedin
Üstelik ellerin de buz gibi soğuk
Korku mu heycan mı bilmiyorum
Ama titriyordun küçük
Yaa göçmen kızı
Düş mü düşünce mi
Hayal mi gerçek mi belli değildi
Bırakıverdin birden ellerimi
Öylesine dikili koydun beni
Arkana bile dönüp bakmadan
Ve”Allah a ısmarladık” bile demeden
Kaçmaya başladın birden
Görüyorsun ya güzelim
Farklı yolların yolcusu olduğumuz nasılda belli
Düşte bile darağaçına çektin hayallerimi
KAŞİF KANİ ERTÜRK Eğitimci şair yazar
Sarıkaya şair ve yazarlar derneği başkan yardımcısı
5.0
100% (8)