2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1671
Okunma
Yazmak, bizim ekmeğimiz
Uzak, gül kokulu diyarımız
Hayalimiz, sevdamız ve de
Mısra mısra akan gözyaşımız
Değil midir ey dost?
Kalem süngümüzdür çoğunda
Ama bize süngü yakışmaz
Değil mi ey dost?
Kalem bizim kalp atışımızdır,
Yâre sunduğumuz sevdanın yürekteki tınılarını nakşeder
Bir vefasızın açtığı yaranın kan kokulu dizeleri...
Kalem sunar dünyaya naralarımızı
Kağıt, o saf masum, apak nur gibi
Yârin ak gerdanı
Hani ölümü beklediğimiz yer
Göğüste son nefes ve has koku.
Dokunmaktan öte rüzgar gibi geçmek usulca yanından
Ürkütmeden işlemeli sevdanın mavi tonlarını.
Bir efe heybeti duruşu olmalı karşısında
Amma …
Yazdıkça en narin, kırılgan çocuk misali
Okşayarak yazmalı
O saf, masum apak nur gibi kağıdı
Ey dost! İşte, biz
Aşıklık olursa halimiz
Yeri gelir kalem tutarız
Yeri gelir susarız
Her sözümüzde eriz
Nazlı yâri de bekleriz
Acı günleri de çekeriz
Daha nicelerini de biliriz
Amma...
Ey dost! işte ,biz
Gönülleri aşk dolu
Yürekleri sevda yüklü
İki dost şairiz.
......................................
...........
Çırak
Cheroke kardeşime ithafımdır...